Yerine kayyum atanan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı ve DEM Partisi kurucularından Ahmet Türk, gündemdeki çözüm süreciyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Türk açıklamasında, “Bugüne kadar devletin kurumlarında Mustafa Kemal dışında böyle etkin güce sahip bir lider görülmedi. Şu anda o konumda sayın Recep Tayyip Erdoğan var” ifadelerini kullanarak sürecin hangi seviyeye taşındığına dikkat çekti.
Türk, röportajında sürecin Türkiye’deki halkların ortak demokratik değerlerde buluşma projesi olduğunu belirterek, “Burada ulusalcı kesim ciddi şekilde rahatsız. Sürecin barışa evrilmesinden hoşlanmıyorlar” dedi. Sürece dair ilerlemenin, devletin tüm kurumlarının dahil olduğu bir anlayışla mümkün olabileceğini vurgulayan Türk; bunun için başat liderlik gücünün yanında dengeli ve kapsayıcı bir iletişim stratejisinin şart olduğunu ifade etti.
Eski vekil, CHP lideri Özgür Özel üzerinden yaptığı değerlendirmede de “Özgür Özel sürecin başarıya ulaşmasını isteyen bir lider” diyerek muhalefetin tutumu hakkında önemli ipuçları verdi. Türk ayrıca, “Süreç başarıya ulaşırsa biz bir yere angaje olacağız” gibi yorumların yanlış anlaşmalara yol açtığını, sürecin daha büyük ve dayanımlı bir vizyona sahip olması gerektiğini söyledi.
Ek olarak Türk, önceki süreçteki başarısızlığın başlıca nedenlerinden birinin yabancı sermaye ve girdi baskısı olduğunu savundu: “O dönemde yargı ve savcılık kurumları dış etkiye açık durumdaydı. Şimdi aynı koşullar yok. Devlet bütün kurumlarıyla süreci sahipleniyor” diyerek bugünkü tablo ile geçmiş dönem arasındaki farkı netleştirdi.
Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası çapta daha aktif bir rol oynadığını söyleyen Türk, “Türkiye’nin lehine olan Ortadoğu projesi için Türk ve Kürtlerin bir araya gelerek karar vermesi gerekiyor. Başka ülkelerin müdahalesi yerine bu coğrafyada yerinde çözüm üretilmeli” mesajını verdi. Bu açıklamalar, sürece yönelik devasa çaplı stratejik bakış açısını da gün yüzüne çıkardı.
Türkiye’nin demokrasi ve çözüm arayışında kritik bir eşikte olduğunu belirten Ahmet Türk, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu süreç devlet-vatandaş iş birliğiyle yürürse sonuç üretir. Sadece bir lider değil, halkın ortak iradesiyle dönüştürülebilir.”
