Son yıllarda Türkiye genelinde boşanma davalarının artış gösterdiği bilinmektedir. Bu artışın nedenleri üzerine Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu ve serbest avukatlık yapan Gülsen Koç ile bir röportaj gerçekleştirdik. Denizli’de doğan ve hukuk alanında uzmanlaşan Koç, boşanma davalarının temel sebeplerini medeni kanunda düzenlenen genel ve özel sebepler olarak açıkladı. Bu sebepler arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması, şiddetli geçimsizlik ve özel sebeplerden olan terk, hayata kast ve zina gibi durumlar öne çıkmaktadır.
Koç’un belirttiğine göre, boşanma davalarında artış gösteren bir diğer önemli sebep ise ekonomik ve sosyal değişimlerdir. Kadınların iş hayatına daha aktif bir şekilde katılımı ve ekonomik bağımsızlıklarının artması, insanların evliliklerde daha az tahammül göstermesine yol açmıştır. Eskiden evliliklerde yaşanan sıkıntılar daha fazla tolere edilirken, günümüzde insanlar daha çabuk boşanma yoluna gitmektedirler.
Koç’un vurguladığı bir diğer önemli nokta ise boşanma sürecinin taraflar ve özellikle çocuklar üzerindeki olumsuz etkileridir. Boşanma sürecinin uzaması ve çekişmeli geçmesi, hem tarafların hem de çocukların psikolojik olarak yıpranmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, boşanma kararı almadan önce tarafların sorumluluk alabileceklerini ve çocuklarını yetiştirebileceklerini iyi düşünmeleri gerekmektedir.
Anlaşmalı boşanmanın en ideal ve masrafsız seçenek olduğunu belirten Koç, bu sürecin tarafların her konuda anlaşması ve bir protokol hazırlanması ile gerçekleştiğini ifade etti. Ancak, çekişmeli boşanma davalarının uzun ve yıpratıcı bir süreç olduğunu da ekledi. Bu süreçte yaşanan duruşmalar, tanık dinletmeleri ve taraflar arasındaki gerilimler avukatlar için de oldukça zorlayıcı olabilmektedir.
Son olarak, gençlere avukatlık mesleğini tavsiye eden Koç, bu mesleğin sürekli güncel gelişmeleri takip etmeyi gerektirdiğini ve serbest çalışma imkanı sunarak dinamik bir meslek olduğunu vurguladı. Ancak, mesleğin bazı zorluklarına da dikkat çekerek, özellikle medyaya yansıyan şiddet olaylarının avukatları psikolojik olarak etkileyebileceğini belirtti.
Görüşlerine son verirken, Koç boşanma sürecinde tarafların bir an önce anlaşmalarını ve uzun süren mahkeme süreçlerinden kaçınmalarını tavsiye etti. Bu sayede, hem tarafların hem de adliyenin zamanının daha verimli kullanılacağını ve çocukların olumsuz etkilenmesinin önüne geçilebileceğini ifade etti.