Geyiklerde görünen koronavirüsün etkileri henüz bilinmiyor

geyiklerde-gorunen-koronavirusun-etkileri-henuz-bilinmiyor-L77FCJM1.jpg

Koronavirüsten dolayı günde 200 civarında kişi yaşamını kaybediyor. Yoğun bakıma yatışta sağlık sistemini tıkayacak boyutta olmasa da, bu her zaman aynı şekilde devam etmeyebilir. Çünkü aşılanmadan sonraki 6 aylık periyot içerisinde antikor yanıtının kaybolmasına bağlı olarak tüm dünya ülkelerinde 3’üncü doz uygulama sıra ile başladı.

Ölümcül etkileri olan koronavirüsün geyiklere de bulaştığının tespit edilmesiyle ilgili konuşan Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, bu durumun insan ve popülasyonlar üzerinde etkiler bırakabileceğine dikkat çekti.

“VÜCUT VİRÜSLE KARŞILAŞTIĞINI UNUTUYOR”

Daha önce 2 doz Biontech aşısı olan grupta 4’üncü aydan itibaren antikor seviyesinde düşme meydana geldiğini, 6 aydan sonra ise virüsü bloke edecek durumun altına indiğine dikkati çeken Prof. Dr. Şener, “Dolayısıyla hatırlatma dozu olan 3’üncü doz büyük önem taşıyor. Vücut bir nevi bu virüsle karşılaştığını unutuyor. Hafızayı yenilemek gerekiyor. Hatırlatma dozları ile yeniden vücutta antikor oluşuyor. Savunma sistemini yeniden aktif hale getirmek lazım. Her aşı tipinde 6 aydan sonra virüse açık hale gelirsiniz. Güvenilir bir aşı olmak bir anlam ifade etmiyor. Nasıl grip aşıları daha önce aşı olmuş olsanız dahi her mevsim yenilenmesi gerekirse, bu aşılar için de aynı şey söz konusu.” diye konuştu.

Prof. Dr. Şener,  “60 yaş üstü ve gebe olanlar bizim için riskli grupta. Çünkü özellikle yoğun bakıma yatanlar, bu grupta kümelenmiş gibi gözüküyor. 18-59 yaş grubu arasındakilerde daha önce 2 doz aşı olduysa ve yandaş hastalığı varsa öncelikli grup olarak tanımlandı. Sağlık çalışanları da ekstra önem arz ediyor.”

GEYİKTE GÖRÜLEN KORONAVİRÜS

ABD’li bilim insanlarının, ölümcül koronavirüsün geyiklere de bulaştığını tespit etmesiyle de ilgili ise Prof. Dr. Şener, “Bu virüs salgının başından beri hem insanlarda hem de doğada devam eden bir mutasyona sahip. Doğada dolaşımı halen devam ediyor. Geyikte de görüldüğüne dair tespitler tabii ki önemli ancak klinik anlamda insan üzerinde olumlu ya da olumsuz etkisi olur mu bunu söylemek için çok erken. İngiltere’de yeni bir varyant ortaya çıktı. Şimdilik baskın değil ancak zaman içinde Avrupa’da baskın hale gelir mi bu hala tartışılıyor. Varyantların çıkmasına konsantre olmaktan öte bunları nasıl önleyebileceğimize de bakmak lazım.” dedi.

Aşı olmak istemeyenlere de seslenen Prof. Dr. Şener, “Hem toplumsal bağışıklık hem de bireysel bağışıklık için bir gün mutlaka aşı olacaksınız. Bu bir zorunluluk değil ama istemeseniz de kaçsanız da ‘Dünya üzerinde en son ben vurulurum’ deseniz de aşı ile ilgili bir karar vermek zorunda kalacaksınız. Aşı dışında bir silah yok. Kapalı alanda önlemleri aksatmanız halinde dışarıda virüs sizi bekliyor. Çünkü çok bulaşıcı bir virüs ile karşı karşıyayız.” diye konuştu.

Exit mobile version