İstanbul’da Olası 7,2 Büyüklüğündeki Depreme Karşı Uyarı

16-istanbul-deprem1

Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’da beklenen büyük depremle ilgili yeni uyarılarda bulundu. Görür, Marmara Denizi’ndeki fay hatlarının enerji biriktirdiğini ve olası bir depremin 7,2 büyüklüğünde ya da daha şiddetli olabileceğini söyledi. Özellikle Avrupa Yakası kıyı kesimlerinde yer alan ilçelerin, zemin özellikleri nedeniyle depremden en fazla etkilenebileceğini vurguladı.

Görür, “Marmara Denizi çevresindeki yerleşim alanlarının çoğu, suya doygun ve gevşek zeminlere sahip. Bu zeminlerde deprem dalgaları daha güçlü hissedilir ve hasar riski artar. 7,2 büyüklüğünde bir deprem, bu bölgelerde çok ciddi yıkıma yol açabilir” dedi.

En Tehlikeli İlçeler: Kıyı ve Zemin Faktörü

Naci Görür, son açıklamasında ilçeleri tek tek saymasa da, daha önceki bilimsel raporlar ve zemin etütleri riskli bölgeler konusunda ipuçları veriyor. 2023 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve deprem uzmanları tarafından yapılan çalışmalarda Büyükçekmece, Küçükçekmece, Esenyurt, Fatih (Tarihi Yarımada) ve Zeytinburnu gibi ilçelerin zemin yapısının riskli olduğu ortaya konmuştu.

Özellikle Avrupa Yakası kıyı kesimlerinde, deniz dolgusu veya alüvyon zemin üzerinde bulunan bölgelerin deprem dalgalarını büyüttüğü ve yapıların daha kolay hasar aldığı biliniyor.

Deprem Periyodu Doldu: Marmara Fayında Tehlike Yakın

Prof. Dr. Görür, Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi’nden geçen kolunun, 1766 yılındaki büyük İstanbul depreminden bu yana yaklaşık 250 yıl geçtiğini ve bu sürenin “deprem üretme periyodu” açısından kritik olduğunu hatırlattı. “Zaman doldu, artık bu fayın kırılma ihtimali çok yüksek” diyen Görür, vatandaşların ve yerel yönetimlerin vakit kaybetmeden önlem alması gerektiğini ifade etti.

Kentsel Dönüşüm ve Hazırlık Çağrısı

Deprem uzmanı, riskli bölgelerde yaşayan vatandaşlara binalarının dayanıklılık testlerini yaptırma çağrısında bulundu. Ayrıca yerel yönetimlerin acil toplanma alanlarını artırması, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması ve deprem tatbikatlarının yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.

Görür, “Deprem bir gün mutlaka olacak. Bizim yapmamız gereken, bu deprem geldiğinde en az can kaybı ve en az hasarla atlatmamızı sağlayacak önlemleri almaktır” diye konuştu.

Exit mobile version