Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Ekim 2025 enflasyon verilerini açıklamasıyla birlikte, Kasım ayında kira sözleşmesi yenilenecek kiracılar için uygulanacak tavan artış oranı yüzde 62,02 olarak netleşti. Bu oran, son yılların en yüksek kira artışlarından biri olarak dikkat çekiyor ve hem konut hem de işyeri kiracılarını doğrudan etkiliyor.
Yasal düzenleme gereği kira artış oranları, 12 aylık TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) ortalamalarına göre belirleniyor. Buna göre, TÜİK’in açıkladığı son verilerde 12 aylık ortalama enflasyon oranının yüzde 62,02’ye ulaşması, kiralarda da aynı oranda artış yapılabileceği anlamına geliyor. 2022’den bu yana geçerli olan yüzde 25’lik kira artış sınırı uygulaması sona erdiği için, artık ev sahipleri bu oranı doğrudan kira sözleşmelerine yansıtabilecek.
Örnekle açıklamak gerekirse; mevcut kirası 10.000 TL olan bir kiracı, Kasım ayında sözleşmesini yenilediğinde bu oran doğrultusunda 6.202 TL artışla yeni kira bedelini 16.202 TL olarak ödeyecek. Bu durum, özellikle büyükşehirlerde yaşayan kiracılar için ciddi bir ekonomik yük anlamına geliyor.
Ekonomistler, kira artış oranlarındaki bu sert yükselişin temel nedenleri arasında yüksek enflasyon, enerji maliyetleri, konut arzındaki daralma ve artan yaşam maliyetleri olduğunu belirtiyor. Gıda fiyatları, ulaşım giderleri ve inşaat maliyetlerinde yaşanan artışlar, konut fiyatlarını ve dolayısıyla kira bedellerini yukarı çekiyor. Ayrıca kiracı talebinin yoğun olduğu metropollerde, arz-talep dengesizliği fiyatların daha da artmasına yol açıyor.
Konut sahipleri açısından bakıldığında, artan kira gelirleri gelir kayıplarını telafi etme aracı olarak görülürken, kiracılar için bu oran bütçe dengelerini zorlayan bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, yüksek kira artış oranlarının uzun vadede kiracı-ev sahibi anlaşmazlıklarını artırabileceğini, hukuki uyuşmazlıkların ve tahliye davalarının artış gösterebileceğini ifade ediyor.
Kira artış oranlarının yükselmesi, gayrimenkul piyasasında da domino etkisi yaratıyor. Artan kira fiyatları, yeni konut talebini ve mortgage başvurularını artırırken, bu durum konut fiyatlarının da yukarı yönlü hareket etmesine neden oluyor. Böylece hem satış hem kira piyasasında fiyatların artışı birbirini besleyen bir döngüye dönüşüyor.
Öte yandan, kira zam oranının açıklanmasıyla birlikte birçok kiracı ve ev sahibi pazarlık masasına oturacak. Bazı ev sahiplerinin en yüksek oran olan yüzde 62,02’yi doğrudan uygulaması beklenirken, bazıları uzun süredir aynı kiracısıyla devam etmek isteyen ev sahiplerinin daha düşük oranlarda artışa gideceği tahmin ediliyor. Kiracılar ise bu süreçte özellikle kira sözleşmesindeki artış maddelerini ve yenileme tarihlerini dikkatle kontrol etmeleri konusunda uzmanlar tarafından uyarılıyor.
Uzun vadede, konut arzını artıracak yeni projelerin hayata geçirilmemesi halinde kira fiyatlarının daha da artabileceği öngörülüyor. Kentsel dönüşüm projeleri, yabancı yatırımcı etkisi ve artan inşaat maliyetleri gibi faktörler, Türkiye’nin büyük şehirlerinde konut piyasasını baskılamaya devam ediyor.
Sonuç olarak, Kasım 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yüzde 62,02’lik kira artış oranı, hem ev sahipleri hem de kiracılar için yeni bir dönemi başlattı. Bu oran, ekonomik koşulların doğrudan yansıması olarak görülürken, barınma maliyetlerinin önümüzdeki dönemde de haneler üzerindeki baskısını sürdüreceği öngörülüyor.