Kendini insanların mutluluklarına adamış bir yogi, yazar ve mühendis Gökçe T. Pinacho. Onunla hayat felsefesi, kitabı ve yaptığı işler üzerine konuştuk.
Kendinizi okurlarımıza nasıl tanıtmak istersiniz?
Hepimiz dış dünyaya bazı kimliklerle tanıtıyoruz kendimizi. Benim de etiketlerim Kundalini Yoga öğretmeni, spiritüel rehber, yazar, Galatasaray Üniversitesi mezunu bir endüstri mühendisi ve me-to-be.com web sitesinin kurucususu olarak bir girişimci. Ama aslında tüm bu şapkaların altında kendimi, insanların huzursuzluklarından sıyrılıp kendi potansiyellerini fark etmeleri ve bu farkındalık sayesinde mutlu ve huzurlu bir hayat deneyimi yaşamalarına adamış bir insan olarak tanımlayabilirim.
Peki sizin bu yoldaki hikayeniz nasıl başladı?
Ruhani yolculuğumu başlatan şey iş yaşamımda duyduğum memnuniyetsizlik ve sıkışmışlık hissi oldu. Marmaray projesinin yapımının ana yüklenicisi olan İspanyol inşaat firmasında çalışıyordum. 2013-2014 yılları yaklaşık olarak. Önemli görevler üstlenmiştim ama yaptığım işler beni tatmin etmiyor, vaktimi boşuna harcıyormuşum gibi hissettiriyordu. Çıkar çatışmaları, çarpışan egolar beni de etkiliyor, beni öfkeli, stresli ve kolayca sinirlenen bir insan yapıyordu. Bu durum beni çok mutsuz ve karamsar bir insana dönüştürmüştü. Bunun normal olmadığını fark edip artık bir değişimin vaktinin geldiğini hissettim ve bir yaşam koçuyla çalışmaya başladım. Ondan sonra yolculuk büyük bir ivme kazanarak devam etti.
Yolculuğunuz nasıl devam etti?
En önemli dönüm noktası Kundalini Yoga ile tanışmam oldu. Kundalini Yoga beni şu anki spiritüel rehberim Kundalini Yoga’nın en saygıdeğer öğretmenlerinden Siri Marka’ya götürdü. Kendisi benim bir hayat tarzı olan yoga öğretilerini daha derinlemesine anlamamı sağladı. Bana direkt veya dolaylı yoldan rehberlik eden özel insanlar ve Kundalini Yoga özümü bulmamı sağladı. Bu yolculuk hep devam eden bir yol olsa da artık ‘yaşadığım hayatta mutluyum, huzurluyum ve hayattan keyif alıyorum’ diyebildiğim için büyük bir dönüşüm geçirdiğimi söyleyebilirim. Bu dönüşüm bende öğrendiklerimi ve deneyimlediklerimi başkalarıyla da paylaşma arzusunu getirdi.
Yaptığınız bütün işler de işte bu arzunun meyveleri, öyle değil mi?
Kesinlikle. Herkesin bir hayat amacı vardır. Tüm mesele bunu yaşarken keşfedebilmek. Hayat amacınız eğer başınıza gelen olayları ve fırsatları doğru yorumlar ve değerlendirirseniz sizi buluyor. Ben hayat amacımı buldum, en azından önemli bir parçasını; insanlara bilgim ve deneyimim çerçevesinde ışık tutabilmek. Bunu çeşitli yollarla yapmaya çalışıyorum. Teke tek spiritüel rehberlik seansları vererek, yüz yüze veya online derslerle Kundalini Yoga öğretmenliği yaparak ve yazılı sözcüklerle insanların kendi kendilerine farkındalık kazanmalarını sağlamak için Yerinde Olsam Ben’i Dinlerdim kitabını sunarak.
Bu yollar arasındaki farklar nelerdir biraz anlatabilir misiniz?
Aslında hepsinin tek bir hedefi var. İnsanların ‘Hakikat’i yaşayabilmelerine olanak sağlamak. Spiritüel rehberlikte yardıma ihtiyacı olan insanla teke tek çalışıyorum böylelikle hayatına dair aldığım tüm özel bilgiler ışığında çok daha hızlı ve etkili bir gelişme sağlıyoruz. Bu seanslarda benim için en önemli malzeme kişinin sarf ettiği kelimeler. Seçilen kelimeler, kurulan cümleler insanın hayata bakış açısını çok net ortaya koyuyor. Benim yaptığım insana zarar veren bakış açılarını daha sağlıklı olanlarıyla değiştirmek, onları ikna etmek, dönüştürmek. Bunu yapabilmek için hem sezgilerim hem de zihnim sürekli uyanık olmak durumunda ki karşımdakinin mevcut enerjisini, egosunu ve zihinsel işleyişini algılayabilip, yaklaşımımı en etkili şekilde kurgulayabileyim.
Kundalini Yoga dersleri binlerce yıllık bir öğretinin uygulanması. Bu derslerde yoga setlerini ve meditasyonları yaptırırken aynı zamanda öğretinin sunduğu tüm değerli spiritüel bilgileri de aktarıyorum. Kundalini Yoga’da bir hareket çok uzun dakikalar boyunca yapılır genelde zaten bu yüzden insanın sabretme, acının içinden geçip üstesinden gelebilme kabiliyetleri gelişir. Ben derslerde hareketleri yönetirken bolca konuşurum. Amacım hem öğrencilerin hareketleri yorulup bırakmamaları adına motive etmek hem de anlattıklarımla spiritüel ve zihinsel açıdan ilham vermek. Yoga vücuda çok yararlı bir uygulama evet ama bir spor değil. Onun ötesinde hem bedene, hem zihne, hem de ruha hitap eden bütünsel bir çalışma.
Biraz da kitabınızdan bahseder misiniz?
Tabi ki. Zaten bu da sunduğum üçüncü yol. Zihin bu hayatı hakkıyla ve keyifle yaşamamızın önünde çoğu zaman bir engel teşkil ediyor. Başımıza gelen olaylara zihnimiz ve egomuzun yorumuyla öyle pencerelerden bakıyoruz ki kendimize cehennemi yaşatıyoruz. Güvensizliklerimiz, şüphelerimiz, buhranlarımızla boğuşmaktan büyük resmi kaçırıyoruz. Bu kitabı işte insanları bu huzursuzlara iten kafa yapılarını yani olaylara bakış açılarını değiştirebilmeleri amacıyla yazdım. Ruh, zihin, ego kavramlarını anlattığım, çoğu insanın karşılaştığı ortak problemleri iş, aşk, aile yaşamı başlıkları altında teker teker ele aldığım bir kitap oldu. İçinizdeki kıskançlık problemini mi çözemiyor musunuz, iş yaşamınızda sürekli haksızlığa mı uğruyorsunuz, yeteri kadar parayı bir türlü kazanamıyor musunuz, ölümden mi korkuyorsunuz, alkol, sigara gibi bağımlılıklarınızdan kurtulamıyor musunuz, işte bu kitap size bir çıkış yolu sunuyor. Bunlar başlıklardan sadece birkaçı. Bir el kitabı gibi alıp gereken yardımı bulabildiğiniz, farkındalığınızı artırıp problemlerinize çözüm bulabileceğiniz bir kitap olduğunu düşünüyorum. Spiritüel seans almaya maddi olarak gücü yetemeyenlere çok faydalı olabilecek bir çözüm yolu.
Kitabınız en çok kime hitap ediyor?
Bence çok geniş bir kitleye hitap ediyor. Sohbet eder gibi yazdığım için okunması kolay. Hem mühendis olduğum hem de yoga ve sufizm gibi maneviyatla ilgili konularla ilgili olduğum için kadın-erkek, değişik hayat tarzına sahip çoğu insanın bu kitapta kendinden bir şeyler bulabileceğine, konulara yaklaşım tarzımdan rahatsız olmayacağına inanıyorum. Kitap maneviyat ve dünyeviliği dengede tuttuğundan ister bir iş insanı olun ister çalışmıyor, ister ateist olun ister dindar, kitabın size hitap edeceğinin düşünüyorum. Sizin konuşmadığınız, dinleyici olarak katıldığınız bir yaşam koçluğu serisi gibi.
Neden insanlar sizi dinlemeli?
Çünkü artık bu yeni Kova Çağı’nda insanların mutsuzluk ve şikayet alanından çıkmalarının, kendi potansiyellerini keşfetmelerinin zamanın geldiğini düşünüyorum. Kitabın adını ‘Yerinde Olsam Ben’i Dinlerdim’ olarak seçtim; beni dinlerken özünde kendi ruhlarını dinlemelerini, zihinlerinin gürültüsü yerine kendi özlerinin söylediklerini duymaları arzusuyla. Yani aslında ‘BEN’ den kastım okuyucuların kendi ‘RUH’ları yani gerçek benlikleri. Ancak o şekilde hakkımız olan gerçek mutluluğu deneyimleyebiliriz.
Kundalini Yoga dönüşüm yolculuğuna nasıl bir fayda sağlıyor?
Yoga sanılan aksine bir esneme sporu değil. Binlerce yıl önce büyük bilgelerin biraraya getirdiği bir öğreti. Mantralarla, duruş ve hareketlerle, nefes teknikleriyle ruha, zihne, bedene çalışan bütünsel bir çalışma. Amaç kundalini enerjinin uyandırılması ve vücudun bu yüksek enerjinin yükselmesine hazırlanması. Bu enerji uyanıp yükselince insan daha farkında daha bilinçli yaşıyor hayatı. Kundalini enerjisi akışa geçtiğinde artık hayatı daha üst bir perspektiften görüyorsunuz. Diğer yoga tiplerine göre çok daha hızlı bir dönüşüm yaşatan harika bir teknoloji. Bunu ben hem yüz yüze, hem canlı online derslerde hem kurduğum www.me-to-be.com web sitesinde sunuyorum. Şu an en çok tavsiye ettiğim bu tekniği merak edenlerin bu siteye girip profesyonelce hazırlanmış, yüksek kaliteli yoga seti ve meditasyon videolarıyla bu deneyimi yaşamaları. Bu şekilde kendi evinizin konforunda, istediğiniz anda bir yoga stüdyosuna gitmişçesine yoganın sunduğu bu harika deneyimi yaşayabilirsiniz.
Gördüğümüz kadarıyla insanlara yardım etmek için her türlü aracı sunuyorsunuz?
Kesinlikle. Ben birlik bilinciyle üzerime düşünenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Sıra kendini şifalandırmak isteyenlerin kendileri için bir adım atmaya niyet etmeleri. Ben yolculuklarında onlara destek olmaya hazırım.
Instagram: @g.and.things
