Kanser! Kanser kelimesi ne kadar soğuk değil mi?
Doktor, size kanser teşhisi koyduğunda ilk düşünceniz ne olurdu?
O ana kadar yaşadığınız hayat film şeridi gibi gözünüzün önünden geçer miydi?
Aklınıza ilk gelen kelime “ölüm” mü?
Hayatımızda kanserden daha etkileyici, yaşam kalitesini elimizden alan birçok hastalık mevcuttur. Ama yine de kanser kelimesini ilk duyduğumuzda aklımıza gelen ilk şey “acaba ne kadar vaktim kaldı” oluyor. Bunun ilk sebebi kanser hastalığının yaygınlığı, ilerleme hızı ve bedenimizin farklı organlarının kanserli hücreye maruz kalma ihtimalidir. Genellikle kanser teşhisi koyulduktan sonra ilk olarak hastalığın türünü araştırmaya başlar ve sonrasında “bize” ne olacağını farklı kaynaklardan öğrenmeye çalışırız. İster istemez odak noktamız değişir ve artık çevremizde bu hastalığı geçirmiş insanlarla iletişim kurmaya çalışırız. Onların deneyimlerinden etkilenir ve kendi sürecimizin de aynı olup olmayacağına dair kaygı duyarız. Kaygımız giderek artabilir ve dünyaya, kendimize ve geleceğe yönelik olumsuz inançlar geliştirebiliriz. Bu inançlar arasında kendimize dair suçlamalarda bulunabilir, nerde hata yaptığımızı düşünmeye başlarız. Yaşadığımız olayları düşünmeye başlar ve neden bu hastalığa yakalandığımızın sebebini bulmaya çalışırız. Hemen aklımıza bizi üzen yaşantı deneyimleri, davranışlarımız ve yapmadıklarımız gelir. Ve sonrasında “Keşke” ler başlar. Pişmanlıklar, suçluluk duygumuzu daha da artırır. Dünyaya yönelik olumsuz inançlarımızda “adalet” kavramını sorgulamaya başlar ve öfkelenebiliriz. Bazen, “Ben hiçbir yerde yanlış yapmadım ki” deyip, “Neden, ben” diye sorgulamaya başlarız. Geleceğe yönelik umudumuz zedelenir ve neşemiz azalır. Yaptığımız planlar, koyduğumuz hedefler anlamını yitirebilir. Dünya, hayat ve insanlara dair “güven” duygumuz sarsılabilir. Sevdiğimiz insanları düşünmeye başlar ve “kaygımız” daha da yükselebilir. Ve bu olumsuz duyguların hepsi sadece bir “kanser” kelimesi ile gelir. Eğer genetik yatkınlık yoksa kansere yakalanmamak için yapılması gerekenler; stresten uzak durmak, sağlıklı beslenmek, aktif gündelik hayat ve uygun çevresel koşullardır. Stresten uzak durmak mümkün müdür? Çevresel koşulları değiştiremeyiz ama profesyonel bir destek ile bu stresten etkilenme şiddetimizi değiştirebiliriz. Yaşantımız boyunca başımıza gelen olaylar neticesinde sorunlarımızı çözmeye yönelik davranışlarda bulunuruz. Ama “stres” gibi önemli bir faktörde beden ve ruh sağlığımız etkilenmeden önce uzman desteği almak belki de her şeyi değiştirebilir.
Kanser hastalığı sürecinde öncelikli olan tıbbi tedavidir. Hekimin yönlendirmesi ile tıbbi tedaviye geç kalınmadan başlanmalıdır. Ama tıbbi tedaviyi destekleyen aile desteği ve sosyal çevre desteği, profesyonel psikolojik destek, beslenme desteği ve fizyoterapi destekleri atlanmamalıdır. Bu süreç uzun ve yorucu olabilmektedir. Bu süreçte alanında uzman sağlık ekibinden destek almak sürecin daha rahat atlatılmasını destekler
