Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis’in yaşamına dair dikkat çeken bir gerçek ortaya çıktı. Görevde olduğu süre boyunca Papa Francis’in Vatikan’dan herhangi bir maaş almadığı öğrenildi. Hayatını mütevazılık ve hizmet üzerine kuran Francis, bu tercihiyle bir kez daha fark yarattı.
2013 yılında papalık görevine seçilen Francis, kendisine sunulan maaşı kabul etmeyerek tüm maddi imkânları hayır işlerine ve kilise projelerine yönlendirdi. Elde ettiği kaynaklarla, ihtiyaç sahiplerine destek olmayı ve sosyal dayanışmayı güçlendirmeyi amaçladı.
Papa Francis’in sade yaşamı sadece ekonomik tercihlerle sınırlı kalmadı. Vatikan’daki geleneksel papalık sarayında yaşamak yerine, daha mütevazı olan Casa Santa Marta misafirhanesinde kalmayı tercih etti. Gösterişli giysiler ve değerli mücevherler yerine, basit kıyafetler ve sade bir yüzük kullanmayı sürdürdü.
Papa’nın kişisel servetinin de oldukça sınırlı olduğu kaydedildi. Edinilen bilgilere göre, Francis’in ölümü sonrası bırakabildiği mal varlığı yalnızca 100 dolar civarında oldu. Hiçbir banka hesabı, yatırımı veya özel mülkü bulunmayan Papa, bağlı olduğu Cizvit tarikatının yoksulluk yeminiyle de tam bir uyum içinde yaşadı.
Vatikan yetkilileri, Papa Francis’in bu yaklaşımının, inançlılar arasında büyük bir saygı ve takdir topladığını belirtti. Yoksullara ve dezavantajlı gruplara olan desteği, onun mirasının en güçlü unsurlarından biri olarak görülüyor.