Yunan Komutandan Çarpıcı Eurofighter Yorumu: “Korkarım İşin İçinde KAAN da Var”

69027ab858414123__w1200xh675

Yunanistan’da savunma çevrelerinde dikkatle izlenen bir açıklama, bölgedeki hava üstünlüğü tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Emekli Yunan Hava Kuvvetleri Komutanı Athanasios Papanikolaou, Türkiye’nin İngiltere ile yürüttüğü Eurofighter Typhoon savaş uçağı alım sürecini değerlendirdi. Papanikolaou, yaptığı açıklamada Türkiye’nin bu hamlesinin yalnızca bir savunma anlaşması olmadığını, arkasında daha büyük bir stratejik planın olabileceğini ifade etti. Özellikle Türkiye’nin yerli savaş uçağı KAAN projesine dikkat çeken Papanikolaou, “Korkarım işin içinde KAAN da var” sözleriyle Atina yönetimi ve kamuoyunda yankı uyandırdı.

Papanikolaou, Türkiye’nin 20 adet Eurofighter alımının yanı sıra Katar ve Umman’dan ek uçak temin etme olasılığı üzerinde durdu. Bu adımların, Türkiye’nin hava gücünü kısa sürede modernize etme hedefinin bir parçası olduğuna dikkat çekti. Yunan komutan, Eurofighter alımının yalnızca uçak sayısını artırmakla sınırlı kalmadığını, Türkiye’nin savunma sanayii altyapısını güçlendirecek önemli bir teknoloji paylaşımı fırsatı anlamına geldiğini belirtti. “Bu kadar büyük bir yatırımın sadece uçak alımıyla açıklanması zor. Türkiye, uzun vadeli bir strateji izliyor. Bu süreçte KAAN projesiyle bağlantılı bir planın olması muhtemel.” sözleriyle dikkat çekti.

Açıklamasında Eurofighter’ın teknik versiyonları üzerinde de duran Papanikolaou, Türkiye’nin eğer Tranche 5 versiyonuna ulaşırsa bu durumun Yunanistan açısından ciddi bir üstünlük farkı yaratacağını vurguladı. “Eğer Tranche 5 alınırsa, bizim Rafale uçaklarımızla rekabet edemeyebiliriz. Tranche 4 bile dengeli bir üstünlük sağlar ama Tranche 5, tamamen farklı bir lig demektir.” ifadelerini kullandı. Bu sözler, Yunan medyasında geniş yankı buldu ve kamuoyunda “hava dengesi değişiyor” yorumlarına neden oldu.

Papanikolaou ayrıca Türkiye’nin Eurofighter anlaşması kapsamında elde edeceği motor teknolojisi ve sistem entegrasyonu bilgilerini yerli savaş uçağı KAAN için de kullanabileceğini öne sürdü. “Türkiye, KAAN için kendi teknolojisini geliştiriyor ama aynı zamanda dış kaynaklı know-how’dan da faydalanıyor. Eurofighter, sadece bir savaş uçağı değil, KAAN için bir laboratuvar olabilir.” dedi. Bu değerlendirme, Yunan savunma uzmanları tarafından “Türkiye’nin stratejik akıl yürütmesi” olarak yorumlandı.

Yunanistan’da bazı savunma analistleri, Türkiye’nin bu hamlesinin Ege’deki dengeleri kökten değiştirebileceğini düşünüyor. Atina yönetiminin savunma harcamalarını artırmasına rağmen, mevcut ekonomik koşullar nedeniyle yeni uçak alımlarında zorlandığı biliniyor. Türkiye’nin ise hem Eurofighter hem de KAAN projelerini aynı anda yürütmesi, Yunan tarafında ciddi bir tedirginlik yaratıyor. Özellikle 2030’lu yıllarda KAAN’ın tam kapasiteyle hizmete girmesi, Yunanistan’ın hava üstünlüğü açısından önemli bir kırılma noktası olarak görülüyor.

Uluslararası uzmanlar, Türkiye’nin bu süreci yalnızca savunma alanında değil, diplomatik ve endüstriyel ilişkiler açısından da bir kaldıraç olarak kullandığını belirtiyor. İngiltere, İspanya ve Almanya gibi ülkelerle yapılan görüşmeler, Türkiye’nin teknoloji transferi ve üretim kabiliyetini artırmasına olanak tanıyor. Bu durum, Türkiye’nin yalnızca bir alıcı değil, aynı zamanda üretici ve geliştirici bir güç olma yolunda ilerlediğini gösteriyor.

Papanikolaou’nun “Korkarım işin içinde KAAN da var” sözleri, aslında Yunanistan’ın duyduğu stratejik kaygının da özeti niteliğinde. Türkiye’nin savunma sanayii alanında son yıllarda attığı büyük adımlar, yalnızca askeri değil, jeopolitik bir dönüşümün de habercisi olarak değerlendiriliyor. KAAN’ın test uçuşlarının başarıyla tamamlanması ve seri üretim planlarının hızla ilerlemesi, Türkiye’yi bölgesel bir hava gücü haline getirmeye aday kılıyor.

Ege ve Doğu Akdeniz’de artan rekabet ortamında, Türkiye’nin Eurofighter ve KAAN hamleleri Yunanistan’ı yeni stratejik arayışlara itiyor. Atina’nın, mevcut Rafale filosunu genişletmesi ya da F-35 programına dahil olma çabaları bu çerçevede değerlendiriliyor. Ancak mevcut ekonomik tablo ve bütçe kısıtlamaları, bu sürecin kolay olmayacağını gösteriyor.

Sonuç olarak, Yunan komutanın açıklamaları yalnızca bir teknik değerlendirme değil, aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel güç dengelerinde yarattığı etkiyi de gözler önüne seriyor. Türkiye’nin milli savunma vizyonu, sadece bugünü değil, gelecek on yılları da şekillendirecek bir potansiyele sahip. Bu nedenle “Korkarım işin içinde KAAN da var” ifadesi, bir endişeden çok, Türkiye’nin geldiği noktayı özetleyen bir gerçek olarak değerlendiriliyor.

Exit mobile version