Uzun bir süredir yüz tanıma teknolojisinin kullanımına yönelik ‘bazı endişeler’ bulunuyor. Bu endişeler arasında insanları haksız yere suçlamak, mahremiyetlerinin ihlal edilmesi gibi pek çoğu yer alıyor.
CANLI YÜZ TANIMA TEKNOLOJİSİ ENDİŞE YARATIYOR ANCAK İYİ AMAÇLARLA KULLANILABİLİR
İngiltere Bilgi Komiseri Elizabeth Denham, sosyal medya ve diğer büyük verilerle birleşirse ne olacağını sorguladı. Söz konusu teknolojiyi kullanan şirketler ve kamu kuruluşları için yeni rehberler de yayımlandı. Bir blog yazısında Denham canlı yüz tanımanın kullanımına değindi ve yüz tanıma teknolojisinin yararlı olabileceğini, cep telefonlarımızın kilidini açmamıza veya çevrim içi bir banka hesabı oluşturmamıza izin verebileceğini söylerken öte yandan endişeleri de dile getirdi.
BBC’de yer alan haberde, insanların yüzleri gerçek zamanlı olarak ve halka açık yerlerde algoritmalar tarafından taranıp işlendiğinde, mahremiyet riskleri artıyor. “Attığımız her adımda biyometrik verilerimizi toplamadan ve analiz etmeden çocuklarımızı bir eğlence kompleksine götürebilir, bir alışveriş merkezini ziyaret edebilir veya turistik yerleri görmek için bir şehri gezebiliriz” ancak bu şu an için pek de mümkün değil.
Kamusal alanlardaki reklamlar, kişiselleştirilmiş içerik sunmak için bir kişinin ne kadar ilgili olduğunu söyleyebilir veya yaşını, etnik kökenini, cinsiyetini ve hatta giyim tarzlarını ve markalarını tahmin edebilir. Reklam afişleri, şirketlerin farklı konumlardaki bireysel ziyaretleri izlemesine izin veren yüzleri bile hatırlayabilir.
Şirketlerin ayrıca yüz tanıma sistemlerindeki tehlikelerin ve yanlış tanımlama risklerinin farkında olmaları gerekiyor. Uzmanların görüşüne göre şirketler ve kamu kurumları tarafından canlı yüz tanımanın kullanımına ilişkin standartları belirlerse polislere ulaştırılacak veriler çok daha güvenilir olur.