1. Haberler
  2. Uncategorized
  3. Antalyalı Genç Mühendis Hakkıcan Bülüç’ten Teknoloji Dünyasına İlham Veren Başarı Hikâyesi

Antalyalı Genç Mühendis Hakkıcan Bülüç’ten Teknoloji Dünyasına İlham Veren Başarı Hikâyesi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hakkıcan Bülüç, 1999 yılında Antalya’da dünyaya geldi. Çocukluk yıllarından itibaren teknolojiye duyduğu merak, onun meslek yolculuğunun ilk adımlarını oluşturdu. Babasının sayesinde evlerinde her zaman bilgisayar ve televizyon eksik olmazdı: önce masaüstü bilgisayar, ardından dizüstü bilgisayar… Hakkıcan bu cihazları kurcalamadan duramazdı. “Bu tuş ne işe yarıyor, neden böyle bir özellik var?” soruları, onun bitmeyen merakını besledi.

Bu ilgi lise yıllarında mobil uygulamalara olan özel bir meraka dönüştü. Üniversite eğitimine başladığında, IEEE öğrenci topluluğu hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. 1. sınıfta topluluk olarak bir mobil uygulama geliştirme kararı alındı. Hakkıcan, bu fırsatı kaçırmak istemedi ve büyük bir heyecanla ekibe katıldı. Ekipte mobil uygulama geliştirmeyi bilen bir arkadaş Flutter kullanıyordu ve proje bu teknolojiyle yazılacaktı.

Bu durum Hakkıcan için yeni bir kapı açtı. Bir yandan Flutter öğrenmeye başladı, bir yandan da IEEE Topluluk Mobil Uygulaması Stuvent’ın geliştirilmesine aktif şekilde katkı sağladı. Hem öğrenme süreci hem de gerçek bir proje geliştirme deneyimi, yazılım dünyasında güçlü bir temel kazanmasını sağladı.

Bilgisayar mühendisliği günümüzde yalnızca kod yazmaktan ibaret olmayan, hayatın her alanına dokunan bir disiplindir. Yapay zekâdan mobil uygulamalara, bulut bilişimden siber güvenliğe kadar geniş bir yelpazede çözümler sunarak hem bireylerin hem de toplumların yaşamını kolaylaştırmaktadır. Bu alan, teknolojiyi kullanarak insan odaklı sorunlara yenilikçi çözümler üretme gücüne sahiptir.

Hakkıcan Bülüç’ ün bilgisayar mühendisliğindeki yolculuğu da bu vizyonun bir parçasıdır. Üniversite 2. sınıfta ilk defa bir startup deneyimi yaşama fırsatı buldu: SRSTech. Bu girişimde, market alışverişinde devrim yaratmayı hedefleyen Shopila adında bir mobil uygulama geliştirdiler.

Shopila’nın amacı, kasiyer ihtiyacını ortadan kaldırarak uzun kasa kuyruklarında bekleme sorununu çözmekti. Kullanıcılar, uygulama üzerinden mağazadaki ürünlerin barkodunu okutarak kendi sepetlerini oluşturuyor, ödemeyi de yine uygulama üzerinden yaparak alışverişlerini hızlıca tamamlıyordu. Ancak mağazalardan çıkarken güvenlik sebebiyle sepet kontrolü yapılması gerekiyordu. Bu da sıra sorununu yeniden ortaya çıkarıyor ve çözümü işlevsiz hale getiriyordu. Proje tamamlanamamış olsa da Hakkıcan için çok değerli bir deneyim oldu; çünkü bilgisayar mühendisliğinin sadece kodlama değil, aynı zamanda kullanıcı deneyimi ve iş süreçlerini de kapsayan bir disiplin olduğunu keşfetmesini sağladı.

Hakkıcan’ın öğrenme sürecindeki bir diğer önemli dönüm noktası ise MrNote adlı uygulaması oldu. Flutter ile geliştirdiği bu uygulama, notları güvenle saklamayı sağlayan basit ama işlevsel bir araçtı. MrNote, Hakkıcan’ın Google Play Store’da yayınladığı ilk uygulama olma özelliğini taşıyordu. Basit bir proje gibi görünse de ona bir uygulamanın geliştirilme aşamalarından yayınlanma sürecine kadar tüm adımlarını öğretti.

Üniversite 1. sınıfta başlayan MrNote yolculuğu, 4. sınıfın ortasına kadar devam etti. Hakkıcan, bu süreçte uygulamayı düzenli olarak güncelledi, kullanıcı geri bildirimlerini dikkate aldı ve yazılım geliştirmede sürekliliğin önemini deneyimledi. MrNote, onun için bir nevi deneyim merkezi oldu; yazılım geliştirmenin sadece teknik değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik, kullanıcı ihtiyaçlarını anlama ve düzenli bakım yapma süreçlerini de içerdiğini gösterdi.

Hakkıcan Bülüç’ ün üniversite yıllarında yer aldığı en dikkat çekici projelerden biri de fiziksel engelli bireyler için erişilebilir bir metaverse deneyimi sunmayı hedefleyen Metaverse ile Engelsizsiniz (MiE) oldu. Bu proje, TÜBİTAK 2209-A ve TÜBİTAK 2242 tarafından desteklenmeye hak kazandı, ayrıca TEKNOFEST 2022 Engelsiz Yaşam Teknolojileri Yarışması’nda finalist oldu.

Projenin çıkış noktası, günümüzde milyonlarca fiziksel engelli bireyin toplumsal yaşama erişimde yaşadığı kısıtlamalardı. MiE’nin amacı, engelli bireylerin sanal dünyada özgürce hareket edebilmelerini sağlamaktı. Sesli komutlarla avatarlarını yönlendirebilecekleri, sanal haritalarda gezinebilecekleri ve VR gözlüklerle bu deneyimi daha gerçekçi şekilde yaşayabilecekleri bir prototip geliştirildi. Sistemin joystick ya da benzeri kontrol cihazlarına ihtiyaç duymadan yalnızca sesli komutlarla kullanılabilmesi, projeyi özellikle hareket engelli bireyler için daha cazip hale getiriyordu.

MiE projesi, yapay zekâ, sanal gerçeklik (VR) ve oyun teknolojilerini bir araya getirmesiyle öne çıktı. Yapay zekâ sesleri doğru şekilde algılayıp harekete dönüştürürken, VR teknolojisi gerçekçi görseller sunuyor, kullanıcıların sosyalleşip keyifli zaman geçirebileceği ortamlar sağlıyordu. Böylece engelli bireyler için erişilebilirlik sadece bir teknik özellik değil, sosyal hayata katılımı güçlendiren bir köprü haline geliyordu.

Projenin fikir sahibi, Hakkıcan’ın bölüm arkadaşı Reyhan Duygu’dur. Oyun tasarımı ise yine bölüm arkadaşı Enes Atalay tarafından gerçekleştirildi. Hakkıcan bu projede yazılım geliştirme kısmına sınırlı katkı sunsa da proje yönetimi ve raporlama süreçlerinde aktif rol aldı. Özellikle Reyhan’ın özverili çalışmaları sayesinde, proje hem yarışmalarda ödüller aldı hem de toplumda ses getirdi.

Bu deneyim, Hakkıcan’a takım çalışmasının değerini, farklı disiplinlerde uzmanlaşmış bireylerin bir araya gelerek büyük farklar yaratabileceğini öğretti.

Hakkıcan Bülüç, Haziran 2024’te Sözer Bilgi İşlem Sistemlerinde Bilgisayar Mühendisi olarak profesyonel kariyerine adım attı. Üniversite yıllarında edindiği bilgi ve tecrübeleri, iş hayatına taşıyarak kurumsal ölçekte projeler geliştirmeye başladı.

Sözer Bilgi İşlem Sistemlerindeki ilk büyük projesi, The Project of License (Lisans Kontrol Projesi) oldu. Bu proje, firmanın müşterileri için geliştirilmiş gelişmiş bir lisans yönetim sistemiydi. Amacı, müşterilerde kullanılan yazılımların lisanslarının etkin şekilde takip edilmesi ve yönetilmesiydi.

Lisans Kontrol Projesi sayesinde:

– Lisansların kullanım süreleri ve durumları daha kolay izlenebildi,

– Müşteri tarafında yaşanan karışıklıkların önüne geçildi,

– Lisans yönetimi süreci verimli ve düzenli hale getirildi.

Bu proje, yalnızca firmanın iş süreçlerini kolaylaştırmakla kalmadı, aynı zamanda müşterilere de önemli ölçüde operasyonel kolaylık sağladı. Hakkıcan içinse bu deneyim, üniversite yıllarında bireysel ve ekip tabanlı geliştirdiği projelerden farklı olarak kurumsal ölçekli yazılım çözümlerine geçişin ilk adımı oldu.

Hakkıcan Bülüç, profesyonel iş hayatının yanı sıra girişimcilik yolculuğunu da sürdürmektedir. Nisan 2025’ten bu yana üzerinde çalıştığı en güncel projesi, Kurbandaş adını taşıyor.

Kurbandaş, Kurban Bayramı sürecini daha düzenli, şeffaf ve erişilebilir hale getirmeyi amaçlayan, mobil öncelikli bir dijital platformdur. Geleneksel olarak kültürel açıdan büyük öneme sahip olan ancak organizasyonu karmaşık olabilen kurban sürecini dijitalleştirmeyi hedefler.

Bu platform sayesinde:

– Kurban sahipleri, ihtiyaç duydukları ortakları kolayca bulabiliyor,

– İletişim ve organizasyon süreci tek bir yerden yönetilebiliyor,

– Süreç şeffaf, güvenli ve hızlı hale geliyor.

Kurbandaş’ın fikri, Hakkıcan’ın çocukluk yıllarına dayanıyor. Her yıl babası kurban keser, ancak zaman zaman ortak bulmakta zorlanırdı. O günlerde aklından hep şu düşünce geçerdi:

“Keşke bir uygulama olsa da oradan ortaklarımı bulsam.”

Bu ihtiyaçtan yola çıkarak, yıllar sonra Kurbandaş’ı hayata geçirmeye karar verdi. Projeyi iş arkadaşı Ahmet Balaman ile geliştirdi. Ahmet uygulamanın tasarımını üstlenirken, Hakkıcan arka uç sistemlerinin geliştirilmesinden sorumluydu.

Bugün Kurbandaş hem kültürel bir geleneği yaşatan hem de teknolojinin gücünü kullanan yenilikçi bir platform olarak dikkat çekiyor.

Bilgisayar mühendisliği, yalnızca teknolojiye ilgi duyanların değil, aynı zamanda sabırlı, araştırmacı ve öğrenmeye açık bireylerin yolu olmalıdır. Çünkü yazılım geliştirme süreci, çoğu zaman öngörülemeyen hatalarla doludur. Her zaman çözümünü bildiğimiz problemlerle karşılaşmayız; bazen saatler, hatta günler sürebilecek zorluklarla uğraşmak gerekir. İşte burada sabır, en büyük anahtardır.

Bir bilgisayar mühendisi adayı, aynı zamanda araştırmacı bir kişiliğe sahip olmalıdır. İnternet, sayısız kaynağın bulunduğu bir deryadır. Ancak genellikle ilk bulunan çözüm aradığımız yanıt olmaz. Doğru sonuca ulaşmak için sabırla araştırmaya devam etmek gerekir.

Bunun yanında bilgisayar mühendisliği, sürekli öğrenmeyi ve kendini güncel tutmayı zorunlu kılar. Teknoloji her geçen gün değişiyor; dünün popüler teknolojileri bugün geride kalabiliyor. Bu yüzden bilgisayar mühendislerinin teknoloji gündemini yakından takip etmesi ve kendilerini her gün yenilemeleri büyük önem taşır.

Sonuç olarak bilgisayar mühendisliği, sadece teknik becerilerle değil, sabır, merak, araştırmacı ruh ve sürekli öğrenme isteği ile başarıya ulaşılabilecek bir alandır.

“Fikirlerin gerçeğe dönüştüğü bir çağdayız. Siz hayal edin biz geliştirelim!”

İletişim

Beylildüzü / İstanbul

hkcblc@gmail.com

https://linktr.ee/Mr.Buluc

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir