Türkiye’nin havacılık sektöründe uzun yıllar hizmet veren ve büyük piyasaya sahip bir hava yolu şirketi, sürdürülemez mali sorunlar ve devam eden hukukî süreçlerin ardından resmî olarak iflas etti. Atlasglobal (eski adıyla Atlasjet Havacılık A.Ş.) için 17 Haziran 2021 tarihinden beri süregelen iflas kararı, nihayet üst mahkeme olan Yargıtay’ın onamasıyla kesinleşti.
O dönemin ardından son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar, pandemi kaynaklı uçuş kısıtlamaları ve artan finansman maliyetleri şirketin mali yapısını ciddi biçimde zayıflattı.
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ilk iflas kararı, daha sonra İstinaf Mahkemesi tarafından belirli usul hataları nedeniyle bozuldu; ardından yargı süreci uzadı. Nihayetinde Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, dosyayı inceleyerek iflas kararını oy birliğiyle onadı ve şirketin resmi olarak tasfiye sürecine girmesi kararı kesinleşti.
Bu durum, sadece şirketin kapanması anlamına gelmiyor; aynı zamanda Türkiye’nin hava yolu ulaşımında önemli bir oyuncunun sahneden çekilmesi, sektörün yapısında da dikkat çekici değişimlere işaret ediyor.
Hukuk uzmanları ve ekonomistler, bu gelişmenin havacılık sektörü açısından bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekiyor. Şirketin kapanması, alacaklılardan çalışanlara kadar geniş bir kesimi etkileyen sonuçlar doğurabilirken; ayrıca sektörde benzer yapısal sorunlar yaşayan diğer firmalar için de bir uyarı işlevi görüyor. Borçlar, uçak leasing anlaşmaları, filo yönetimi ve uçuş lisansları bağlamında açılan yeni risk başlıkları ortaya çıkmış durumda.
Bu iflasın ardından devlete ve özel sektöre dönük etkiler de gündeme geliyor. Havayolu taşımacılığı, lojistik ve turizm gibi alanlarla doğrudan bağlantılı olduğundan, bu şirketin sahneden çekilmesi arz‑talep dengesinde bir boşluk yaratabilir. Aynı zamanda uluslararası uçuş bağlantıları, iç hat seferleri ve uçak kiralama piyasasında da dalgalanmalar yaşanma ihtimali bulunuyor.
