Aratos’un anıt mezarının bölgede benzersiz olduğu ortaya çıktı

Aratos’un anıt mezarının bölgede benzersiz olduğu ortaya çıktı

ABONE OL
Eylül 30, 2021 07:48
Aratos’un anıt mezarının bölgede benzersiz olduğu ortaya çıktı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

TARSUS, MERSİN (İHA) – Aratos’un anıt mezarının bölgede benzersiz olduğu ortaya çıktı

Mersin‘de, Soli Pompeiopolis Antik Kenti’nde, filozof, şair, matematikçi ve astronomi biliminin kurucusu Aratos’un anıt mezarında gerçekleştirilen kazılar sona erdi

-Kazı Başkanı Prof. Dr. Remzi Yağcı:

-“Planlarda belirtildiği gibi anıtsal bir mezar yapısı ve dromos ortaya çıktı”

-“Aratos’un anıt mezarı, Kilikya arkeolojisinde benzersiz bir yapı. Arkeoloji dünyasına büyük bir değer kazandırdık”

MERSİN – Mersin’de, Soli Pompeiopolis Antik Kenti’nde bu yıl da insanlık tarihinin en önemli filozoflarından, şair, matematikçi ve astronomi biliminin kurucusu Aratos’un anıt mezarında gerçekleştirilen kazılar sona erdi. Kazı Başkanı Prof. Dr. Remzi Yağcı, çalışmalarda yuvarlık planlı bir mezar yapısı ve dromosun ortaya çıktığını belirterek, “Aratos’un anıt mezarı, Kilikya arkeolojisinde benzersiz bir yapı. Arkeoloji dünyasına büyük bir değer kazandırdık” dedi.

Mersin’in merkez Mezitli ilçesinde yer alan ve sütunlu caddesi, höyüğü, antik limanı, su kemerleri, hamamı ve akropolleri ile dünya tarihi miraslarından birini oluşturan ve tarihi M.Ö. 1500 yılına uzanan Soli Pompeiopolis Antik Kenti’nde, 1999 yılında başlayan kazı çalışmalarının bu yıl 22’incisi gerçekleştirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Remzi Yağcı başkanlığındaki ekip tarafından gerçekleştirilen kazılar, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sadece antik çağda Tarsus‘ta doğan ve döneminin en ünlü isimlerinden biri olan filozof, şair, matematikçi ve astronom Aratos’un anıt mezarında yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Mersin Üniversitesinin işbirliğiyle yürütülen, Mezitli Belediyesinin de destek verdiği çalışmalarda 10 kişilik ekip görev aldı.

Bu yılki kazılarda, antik çağda genellikle tümülüs veya toprak altındaki mezarlarda, mezar odasına girişi sağlayan dar ve uzun geçit anlamına gelen ‘dromos’ bulunurken, kazı ekibi hedefini de gerçekleştirerek mezarın tabanına ulaştı.

“Ünik, benzersiz bir yapı ortaya çıktı”

Kazı Başkanı Prof. Dr. Yağcı, M.Ö. 3. yüzyıl ile 1. yüzyıl arasındaki Helenistik

“Restorasyonu tamamlandıktan sonra bu anıt mezar ziyarete açılacak”

Bu konu üzerine arkeolojik çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Yağcı, önümüzdeki yıl mezarın dış kontürlerini de kısa bir çalışmadan sonra ortaya çıkarmayı planladıklarını vurguladı. Prof. Dr. Yağcı, “Bu dış kontürler çıktıktan ve halen yapılmakta olan lazer tarama sistemlerinin bitmesinden sonra restitüsyon ve restorasyon aşamasına geçilecek. Bunun için zaten şu anda çizim çalışmaları sürüyor. Restorasyonu tamamlandıktan sonra da bu anıt mezar ziyarete açılacak” ifadelerini kullandı.

Kazı çalışmalarında bugüne kadar geç Helenistik dönemden Roma İmparatorluk döneminin sonuna, hatta Bizans’a kadar hem mimari hem de seramik olarak çeşitli buluntular elde ettikleri bilgisini veren Yağcı, bu malzemeler üzerinde halen çalışmalarının sürdüğünü, önümüzdeki yıl tamamlamayı planladıklarını belirtti.

“Arkeoloji dünyasına büyük bir değer kazandırmış olduk”

Ortaya çıkan anıt mezar yapısının erken evreleri de olduğunu kaydeden Yağcı, şunları söyledi:

“Bu erken evrelerini ortaya çıkarıp ne tür değişiklikler geçirdiği konusunda kamuoyunu aydınlatmayı düşünüyoruz. Katmanlar üzerinde şu anda ön bilgimiz; Helenistik dönemden Roma dönemine kadar mimari yapılaşma söz konusu. Yıl olarak değerlendirirsek katmanlar arasında hem mimari hem buluntu olarak yaptığımız çalışmalar bize, M.Ö. 1. Yüzyıldan M.S. 5. Yüzyıla kadar bir kullanım evresi olduğunu gösteriyor. Biz, mezarın içinden büyük bir taş kütlesi kaldırdık. Bu kaldırdığımız taşları, restorasyonda daha kolay bir çalışma yolu açılabilmesi için bir taş tarlasına dönüştürdük. Mezarın tabanına ulaşabilmek için 4,43 metre derine indik. İç çapı 7,13 metre, dış çapı da 12 metre civarında anıtsal bir yapı. Bu haliyle bölgede benzersiz bir yapı. Anadolu arkeolojisi için de çok katkıda bulunabilecek bir anıt mezar yapısı. Bu yönden şanslı sayılırız, çünkü arkeoloji dünyasına büyük bir değer kazandırmış olduk.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r