İbrahim Tatlıses ile 2011-2013 yılları arasında evli kalan ve Elif Ada isminde bir kızı olan Ayşegül Yıldız, Gökay Kalaycıoğlu ile 360 Derece programına konuk oldu. Tatlıses’in geçirdiği kazadan ve yaşadığı aşktan bahseden Yıldız, babasının ölümünden sonra yaşadıklarını da anlattı.
18 yaşında İbrahim Tatlıses ile çalışmasından ve ilişkilerinin başlama sürecinden bahseden Yıldız, “Aşk oldu, güzel şeyler oldu. İbrahim Bey beni çok sevdi ben de ona aşık oldum. Sonu evlilik ve çok güzel bir çocukla noktalandı” dedi. Kızı ve Tatlıses ile poz verdiği için çıkan barışma haberleri üzerine konuşan Ayşegül Yıldız, “Biz dost ve ebeveyniz. Bizim aynı karede olmamız kadar normal bir durum yok. Sürekli ‘barışıyorlar mı’ diye haberlerin yapılmasını çok anlamsız buluyorum. Çocuğumuz olduğu için arkadaş kalarak görüşüyoruz. İbrahim Bey’in her konuda iyiliğini isterim” dedi.
Kalaycıoğlu’nun “Tatlıses’in vurulduğunu öğrendiğin an ne hissettin?” sorusuna cevap veren Yıldız, “Dizlerimin bağı çözüldü ve dizlerimin üzerine çöktüm. İlk nereden vurulduğunu sordum ‘başından’ dediler. Öldü mü doğru söyleyin dedim. Çünkü o an tek düşündüğüm şey ona bir şey olduğu ve bana doğruyu söylemedikleri oldu. Hastaneye gidene kadar da hayatta olduğuna inanmadım. Çok zordu, Allah kimseye yaşatmasın. Ben babamı da çok ani bir beyin kanaması sonucu kaybettim. O benim için çok travmatik ve şok ediciydi. İbrahim Bey’de de bu şekilde haber alınca ayrı bir travma olurdu.”
“Babanı erken kaybetmemiş olsaydın İbrahim Tatlıses’le birlikte olur muydun?” sorusuna da cevap veren Yıldız, “Olmayabilirdi. Tam bilmiyorum ama İbrahim Bey hayatımda olmayabilirdi. Babam olsaydı hayatıma girmeyebilirdi. Babama çok düşkündüm ve o dönem ölümünden çok sonra her şey sıcağı sıcağınayken oldu. Ben İbrahim Bey’i çok sevdim ve insanlar bunu bir türlü kabul edemedi. Aşkın gözü kördür ve ben korkmadım. Ben İbrahim Bey’i korkulacak biri olarak da görmedim.”
Yıldız, “İbrahim Tatlıses ölseydi ne olurdu?” sorusu üzerine sözlerine şöyle devam etti: “Babam ölmeden önce o ölürse onsuz yaşayamam derdim. Ama insan hayatta her şeye dayanıyor. Alışamam dediğin her şeye alışıp yapmaya devam ediyorsun. Çünkü arkanda seni seven insanlar var. Çok üzülür, çok ağlardım. Uzun süre o travmayı atlatamazdım ama hayat devam ediyor. O dönem evlenmemiştik.”
