Belarus’ta, çok sayıda düzensiz göçmen Polonya sınırını zorluyor…
Belarus Devlet Sınır Komitesi, eşyalarıyla birlikte çok sayıda düzensiz göçmenin ülkede Polonya sınırına giden yolda ilerlediğini bildirdi.
Belta haber ajansına göre, Komite tarafından yapılan açıklamada, Belarus tarafının uluslararası iletişim kanallarının sorunsuz şekilde işlemesi ve kara yolunda hareket eden mültecilerin güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri aldığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Polonya sınır muhafızları binlerce göçmeni Belarus sınırına nasıl zorladıklarını rapor ettiler. Polonyalı yetkililerin kayıtsızlığı ve insanlık dışı tutumu, mültecileri benzer umutsuzluk adımı atmaya teşvik etti.”
AB, LUKAŞENKO’NUN KAZANDIĞI SEÇİMLERİ TANIMADI
Belarus’ta Ağustos 2020’de cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmış, seçimleri mevcut Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko kazandı Seçimlere hile karıştırıldığı gerekçesiyle muhalif kesimler ülkede bir süre protesto eylemleri düzenledi.
Avrupa Birliği (AB) Lukaşenko’nun kazandığı seçimleri tanımadı. Lukaşenko’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi ve devlet kuruluşuna yaptırım uygulanmaya başladı.
“ONLAR BİZE GELMİYORLAR AYDINLANMIŞ, SICAK, RAHAT AVRUPA’YA GİDİYORLAR”
Lukaşenko 6 Temmuz’da yaptığı konuşmada, Belarus’un AB ile Geri Kabul Anlaşması’nı askıya alma sürecini hatırlatarak Rusya ve Belarus’a yönelik Batı’nın tutumlarından sonra artık savaştan kaçan insanları kendilerinin alamayacağını, Avrupa’ya gitmek üzere Belarus’a gelen mültecileri ülkede tutmayacaklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Polonya, Litvanya, Letonya, Ukrayna ile sınırlarımızı kapatacağımızı ve Afganistan, İran, Irak, Libya, Suriye, Tunus’tan gelen mülteciler için ‘yerleşim yeri’ hale geleceğimizi düşünenler yanılıyorlar. Biz, hiç kimseyi tutmayacağız. Onlar bize gelmiyorlar, aydınlanmış, sıcak, rahat Avrupa’ya gidiyorlar.”
BELARUS, AB’Yİ İSTİKRARSIZLAŞTIRMAKLA SUÇLANIYOR
AB, Belarus yönetimini Irak gibi ülkelerden gelen göçmenleri AB ülkeleri Polonya, Litvanya ve Letonya sınırlarına göndererek düzensiz göçü araç olarak kullanmak ve AB’yi bu yolla istikrarsızlaştırmaya çalışmakla suçluyor.
