Hayatı kolaylaştıracak ve birçok alanda katma değer sağlayacak projelerden Mersin’de yapımı süren Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın 2023’ün Şubat ayında tamamlanması hedefleniyor.
“Türkiye’nin dördüncü büyük havalimanı olacak”
Havalimanının alt ve üstyapı işlerini üstlenen Kozuva Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kozuva, havalimanının Türkiye’nin 4. büyüğü olacağını belirterek, “Çukurova Havalimanı açıldıktan sonra bölgeye değer katan bir havalimanı olacak. Çukurova Havalimanı Türkiye’nin 4. büyük havalimanı oluyor. Kargoda da Türkiye’nin 2. büyük havalimanı oluyor.” dedi.
“Şu anda 3 etabı bir arada yapıyoruz”
Bölgede yine bir havalimanına ihtiyaç olduğunu belirten, Kozuva, “Bizim havalimanımız normalde 3 etapta yapılması gereken bir havalimanıydı. 1. etabımız 7 milyon yolcuya kadar 60 bin metrekareydi. 2. etap havalimanımız 7 milyon ile 9 milyon yolcuya ulaştığı zaman 85 bin metrekareye çıkıyorduk. 3. etabımızda 9 milyondan sonra 107 bin metrekareye çıkıyorduk. Burası ilk açıldığı zaman 5-5,5 milyon bir yolcusu olacaktı. Biz dedik ki etap etap yapmayalım, 12 yıldan beri kanayan bir yara var, yapmışken hepsini bir anda yapalım. Şu an 3 etabı bir arada yapıyoruz.” diye konuştu.
“İnşaatın yüzde 82’si bitti”
Yaklaşık 90 bin metrekareye yakın kapalı alanın hazır olduğunu belirten Kozuva, şöyle devam etti:
“Biz açmaya kalksak burayı 29 Ekim’de açabiliriz. Açmak istememizin sebebi 3 etabı da aynı anda açmak istememiz. 40 milyon euro fazla para harcayarak biz 3 etabı bitirmenin hedefindeyiz. 2022 yılının sonuna belki bir etabını açabiliriz diye düşünüyorum. Buranın komple bitmiş hali Şubat 2023 gibi görünüyor. Burada 1.500 kişi 3 vardiya halinde çalışıyor. İçeride elektrik, havalandırma, yürüyen merdivenler gibi iç tesisat işlerinin yüzde 80’i bitti. İnşaatın şu an yüzde 82’si bitti.”
Adana Havalimanı’nın geleceği
AA’nın haberine göre, 2023’ün başında yolların da biteceğini ve hızlı trenin de 1-2 yıl içerisinde tamamlanacağını vurgulayan yetkili, Adana Havalimanının geleceğiyle ilgili sorulara da yanıt vererek, “O devletin alacağı bir karar. Ona bir şey deme şansımız yok.” diyerek şahsi kararının kapanmasından yana olduğunu savundu.