Amerika Birleşik Devletleri’nde 2024 başkanlık seçimlerinde yeniden başkan seçilen Donald Trump, ülke içindeki birçok politikada köklü değişiklikler yapmak istediğini duyurdu. Bunların başında, ABD topraklarında doğan her bireyin otomatik olarak Amerikan vatandaşlığı kazanmasını sağlayan “doğum yoluyla vatandaşlık” hakkının kaldırılması yer alıyor. Bu açıklama, ABD’nin vatandaşlık politikası açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor ve ülkedeki göçmenlik yasalarıyla ilgili geniş çaplı tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Doğum Yoluyla Vatandaşlık Hakkı: Anayasadan Kaynaklanan Hak
ABD’de doğan her çocuğun vatandaşlık kazanması, 1868’de kabul edilen Anayasa’nın 14. Ek Maddesi’nde yer alan bir uygulamadır. Bu maddeye göre, “Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan tüm kişiler, Amerika Birleşik Devletleri vatandaşıdır.” Bu, dünya çapında pek çok ülkede bulunan benzer doğuştan vatandaşlık haklarından biriydi. Ancak Trump, bu uygulamanın artık sona ermesi gerektiğini savunuyor. Bu reformun gerçekleştirilmesi için anayasa değişikliği gerekecek, bu da karmaşık bir süreç anlamına geliyor.
Trump’ın Gündeminde Değişiklikler
Trump’ın doğum yoluyla vatandaşlık hakkını kaldırma açıklaması, yalnızca yasal bir değişiklik değil, aynı zamanda göçmenlik politikalarına ilişkin derin bir dönüşümü de işaret ediyor. Trump, 5 Kasım’daki başkanlık seçiminde yeniden zafer kazanarak görevine devam edeceğini duyurduktan sonra, birçok konuda hızlı bir şekilde başkanlık kararnamesi yayınlayacağını belirtti. Bu kararlar arasında ekonomi, enerji ve özellikle göçmenlik üzerine önemli değişiklikler yer alıyor.
Başkan Trump, NBC televizyonuna verdiği demeçte, doğum yoluyla vatandaşlık uygulamasının “saçmalık” olduğunu belirterek, bu hakkı kaldırmayı planladığını duyurdu. Bu açıklama, ABD’deki doğuştan vatandaşlık hakkına sahip milyonlarca insanı doğrudan etkileyebilir ve tartışmaları yeniden alevlendirebilir.
Sınır Dışı Planı ve Göçmenlik Reformu
Trump’ın doğum yoluyla vatandaşlık hakkını kaldırma planının yanı sıra, belgesiz göçmenler konusunda da kapsamlı bir politikası bulunuyor. Daha önceki başkanlık döneminde, Trump, ABD’deki milyonlarca belgesiz göçmeni sınır dışı etme kararlılığını gösterdi. Bu politikayı sürdürmeye devam edeceğini belirten Trump, “Aileleri parçalamak istemiyorum, bu yüzden tüm aileleri geri göndermek en iyi çözüm olacaktır,” dedi. Trump, ayrıca çocukken ABD’ye gelen göçmenlere yardım etmek için Demokratlarla işbirliği yapmayı teklif etti.
Anayasada Değişiklik Zorluğu
Trump’ın bu planını hayata geçirebilmesi için, Anayasa’nın 14. Ek Maddesi’ne yapılacak bir değişiklik gerekecek. Ancak anayasa değişikliği, oldukça zorlu bir süreçtir. Anayasa değişikliği önerisinin hem Temsilciler Meclisi hem de Senato tarafından üçte iki çoğunlukla onaylanması gerekiyor. Ayrıca, tüm eyaletlerin dörtte üçünün de bu değişikliği kabul etmesi gerekiyor. Bu süreç, Trump’ın planlarının ne kadar gerçekçi olduğu konusunda bazı soru işaretleri yaratıyor.
Trump’ın Diğer Planları ve Gündemi
Trump, yalnızca doğum yoluyla vatandaşlık hakkını kaldırmayı değil, aynı zamanda ABD’nin sınır güvenliğini artırmayı, göçmenlik yasalarını sıkılaştırmayı ve iş gücü piyasasında daha fazla Amerikan vatandaşı istihdam etmeyi hedefliyor. Trump’ın ekonomiyi yeniden canlandırma ve enerji üretimini artırma hedefleri de dikkat çekiyor.
Trump’ın başkanlık görevine başlamasıyla birlikte, Amerikan siyasetinde önemli değişikliklerin yaşanması bekleniyor. Göçmenlik konusunda atacağı adımlar ve bu adımların siyasi sonuçları, önümüzdeki dönemde yoğun tartışmalara neden olabilir.
Doğum Yoluyla Vatandaşlık Hakkının Kaldırılması: Olası Etkiler
Eğer Trump’ın planları başarılı olursa, bu durum, sadece ABD’de doğan çocukları etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda diğer ülkelerdeki göçmenlik yasalarını da etkileyebilir. Birçok ülke, ABD’nin bu reformuna benzer değişiklikler yapmayı tartışabilir. Ayrıca, bu durum göçmen ailelerin yaşamlarını zorlaştırabilir ve ABD’de yaşayan milyonlarca insanın geleceği belirsiz hale gelebilir.
Sonuç olarak, Trump’ın doğum yoluyla vatandaşlık hakkını kaldırma planı, ABD’nin gelecekteki göçmenlik politikalarını şekillendirecek önemli bir adım olabilir. Ancak bu adımın gerçekleştirilmesi için anayasal değişiklikler ve geniş çaplı bir siyasi destek gerekecek. Bu süreç, önümüzdeki yıllarda göçmenlik reformu ve ABD içindeki vatandaşlık hakları konusunda daha fazla tartışma yaratacak gibi görünüyor.
Kaynak: www.ensonhaber.com
