1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. Gençlerde oluşan kusursuz beden algısı tehlike saçıyor

Gençlerde oluşan kusursuz beden algısı tehlike saçıyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Genç neslin dış görünüme aşırı önem vermesi ve fiziksel görünümlerinin kusursuza yakın olması isteğinin günümüzün önemli sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Sosyal medyanın ve teknolojinin hayatın her alanına girmesiyle birlikte özelikle Z kuşağında fiziksel görünüme önemin arttığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Betül Çubuk, son dönemlerde yeme bozukluğu sorunu yaşayan kişi sayısında artış meydana geldiğini belirtti.

Kusursuz beden algısıyla kişilerin kendilerini aç bırakması (anoreksiya nevroza), yemek yediğinde suçluluk hissetme psikolojisiyle kendisini kusmaya zorlaması (blumia) veya tıkanırcasına yemek yeme gibi çeşitli yeme bozuklukları görüldüğünü kaydeden Betül Çubuk, bu sağlık problemini yaşayan kişilerde obsesif davranışlar ve psikotik (gerçeklikten kopma) eğilimler gözlendiğini söyledi.

“GENÇLER BEDENLERİNDEN HOŞLANMIYOR”

Son zamanlarda yeme bozukluğunun korona ile birlikte arttığını kaydeden Uzman Klinik Psikolog Betül Çubuk, bu sağlık probleminin kadınlarda daha yoğun olarak görüldüğünü ancak günümüzde erkeklerin de beden imgesinde bir değişimin meydana geldiğini ifade etti. Özellikle ergenlere sosyal medya nedeniyle ideal güzel görünmenin dayatıldığını aktaran Çubuk, “Erkekler daha kaslı ve dikkat çekici gözükmek istiyor. Kızlar da sıfır bedene yakın olduklarında kendilerini daha iyi hissediyorlar. Sosyal medyada herkesin hayatını görüyorlar ve onlar gibi olmak istiyorlar. Herkes zayıf. Diyet, spor ve yoga yapıyor. Onlar gibi bir hayat istiyorlar ve o yüzden de yeme bozukluğu artıyor.” dedi.

Özellikle Z kuşağının çeşitli fotoğraf uygulamaları ve filtrelerle fotoğraflarının üzerlerinde oynamalar yapmasının onları psikolojik olarak gerçek görünümlerinden uzaklaştırdığına ve bedenlerinden hoşlanmamaya başladıklarına dikkat çeken Çubuk, “Bu durum anoreksiya nevroza ya da blumiaya neden oluyor. Eğer kişi kilo almışsa kendisini diğer insanlardan daha yetersiz hissederek, özgüven sorunu yaşıyor. Nitekim gençler internet dünyasına kendilerini o kadar kaptırmışlar ki sosyal olarak kendilerini gerçekte var edemiyorlar.” diye konuştu.

YANLIŞ BESLENME BÖBREKLERE ZARAR VERİYOR

Yeme bozukluğunun bireydeki psikolojik olarak etkilerine değinen Çubuk, ”Bu bireylerde kaygı başlıyor. Başkalarının yanında yemek yiyemiyorlar. Çoğu zaman, depresyon içerisindeler çünkü sürekli bir yeme atağı halindeler. Bu da onları utandırıyor ve obsesif davranışları artıyor. Sürekli kalori hesabı yapıyorlar. Bazı noktalarda psikotik eğilimler de oluyor yani gerçekten kopmalar da başlıyor. Kadınlarda gece yeme alışkanlıkları oldukça sık gözleniyor. Çünkü gün içerisinde çok az kalori alıyorlar. Aslında çok şekerli, karbonhidratlı gıdalar tükettikleri için gece aniden acıkıyorlar. Gece kimse onları görmediği için kalkıp yemek yiyorlar. Kimsenin görmemesi onlar için daha az utanç verici. Yiyip geri yatıyorlar.” şeklinde konuştu.

Yeme bozukluklarının çeşitleriyle ile ilgili bilgi veren Çubuk, “Anoreksiya nevroza olan kişiler kendini aç bırakıyor. Çok düşük kalorilerle beslenip aşırı spor yapıyorlar. Blumia ise yiyip kendini kusturma ya da laksatif kullanımı, idrar söktürücü kullanımı gibi aşırılıklar var. Bir de tıkanırcasına yeme bozukluğu var. Bu yeme bozukluğunda kişi kendini durduramayana kadar ve yalnız yemek yiyor. Bunların dışında son zamanlarda ‘geviş getirme’ diye bir yeme bozukluğu çıktı. Kişi yemeği ağzına alıyor, çeviriyor ama yemeden çıkartıyor. Bu da çok nadir görülüyormuş gibi ama genelde bunu da evde yapıyorlar.” dedi.

Yeme bozuklu olan bireylerin ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu söyleyen Çubuk, “Özellikle anoreksiya nevroza çok tehlikeli. Hastaların yatarak tedavi olmaları gerekiyor. Serumlarla tedavi oluyorlar. Blumiada da laksatifiyi maalesef eczanelerden bulabildikleri için bir yerden sonra yoğun kansızlık, tansiyon düşmesi, şeker hastalığı gibi hastalıklar oluşabiliyor. Çok fazla böbrek yetmezliği görüyoruz. Psikolojik hastalıklar da bunlara eşlik ediyor.” ifadelerinde bulundu.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir