Yazar Alpaslan Demir’in 80’li yıllar Türkiye’sinde bir çocuğun yaz tatili maceralarını konu edindiği “Göğe Yükselen Çınar” isimli kitabı Çınaraltı Yayınları arasında okuyucuları ile buluştu.
Baştan sona macera şeklinde kurgulanan kitap hedef kitlesi olan ortaokul çağı çocuklarımız için bir macera, 80’li yıllar Türkiye’sinde yaşayan yetişkinler için ise çocukluğunu hatırlatan anı niteliğindedir.
Okul dönemi bitmiş, yaz tatili gelmiştir. Başarılı bir karne alan kahramanımızın en büyük hayali yaz tatilinde köyüne gitmek, burada arkadaşları ile maceradan maceraya koşmaktır.
Kitapta çocuklarımıza yönelik arkadaşlık ruhu, dayanışma, birlik ve beraberlik konuları köy hayatının imece usulü çalışmalarıyla bütünleştirilerek anlatılmaya çalışılmıştır. Yerli üretim önemsenerek evlerde yapılan kış hazırlıkları detaylı bir şekilde verilmeye gayret gösterilmiştir. Dolayısıyla sağlıklı beslenme, çevreye duyarlılık konuları da kitabın temel vurgularındandır.
Yazarın bu kitapta güttüğü bir diğer amaç ise kaybolmaya yüz tutmakta olan kültürümüzün yeni nesle aktarılmasıdır. Çünkü köy hayatı neredeyse bitme noktasına gelmiş durumdadır ve çocuklarımız köye dair hiçbir şey göremeden büyümektedir. Köy yaşamı ise kültürümüzün temel ögesidir. Tarımın, hayvancılığın, üretimin merkezidir köylerimiz. Yazarımıza göre, yeni nesle köy hayatını, orada yaşananları anlatmak bir nevi kültür elçiliği yapmaktır. Hayatının en güzel günlerini köyde geçirdiği günler olarak hatırlayan yazarımızın amacı bütün çocuklarımızın ileride gülümseyerek anımsayacağı günler geçirmesine küçücük bir kitapla da olsa katkıda bulunmaktır.
Kitabın sonunda kahramanımız derede arkadaşları ile oynarken bir kaplumbağa ile karşılaşmakta, kaplumbağa adeta onu bir yolculuğa davet etmektedir. Bu cümle ile adeta bir sonraki çocuk kitabı olan “Uçan Kaplumbağa Tokito” adlı eserinin müjdesini veren yazarımız birbirini tamamlar nitelikteki eserleri ile çocuk edebiyatında yeni bir ses olmaya adaydır.Yazar Alpaslan Demir’in 80’li yıllar Türkiye’sinde bir çocuğun yaz tatili maceralarını konu edindiği “Göğe Yükselen Çınar” isimli kitabı Çınaraltı Yayınları arasında okuyucuları ile buluştu.
Baştan sona macera şeklinde kurgulanan kitap hedef kitlesi olan ortaokul çağı çocuklarımız için bir macera, 80’li yıllar Türkiye’sinde yaşayan yetişkinler için ise çocukluğunu hatırlatan anı niteliğindedir.
Okul dönemi bitmiş, yaz tatili gelmiştir. Başarılı bir karne alan kahramanımızın en büyük hayali yaz tatilinde köyüne gitmek, burada arkadaşları ile maceradan maceraya koşmaktır.
Kitapta çocuklarımıza yönelik arkadaşlık ruhu, dayanışma, birlik ve beraberlik konuları köy hayatının imece usulü çalışmalarıyla bütünleştirilerek anlatılmaya çalışılmıştır. Yerli üretim önemsenerek evlerde yapılan kış hazırlıkları detaylı bir şekilde verilmeye gayret gösterilmiştir. Dolayısıyla sağlıklı beslenme, çevreye duyarlılık konuları da kitabın temel vurgularındandır.
Yazarın bu kitapta güttüğü bir diğer amaç ise kaybolmaya yüz tutmakta olan kültürümüzün yeni nesle aktarılmasıdır. Çünkü köy hayatı neredeyse bitme noktasına gelmiş durumdadır ve çocuklarımız köye dair hiçbir şey göremeden büyümektedir. Köy yaşamı ise kültürümüzün temel ögesidir. Tarımın, hayvancılığın, üretimin merkezidir köylerimiz. Yazarımıza göre, yeni nesle köy hayatını, orada yaşananları anlatmak bir nevi kültür elçiliği yapmaktır. Hayatının en güzel günlerini köyde geçirdiği günler olarak hatırlayan yazarımızın amacı bütün çocuklarımızın ileride gülümseyerek anımsayacağı günler geçirmesine küçücük bir kitapla da olsa katkıda bulunmaktır.
Kitabın sonunda kahramanımız derede arkadaşları ile oynarken bir kaplumbağa ile karşılaşmakta, kaplumbağa adeta onu bir yolculuğa davet etmektedir. Bu cümle ile adeta bir sonraki çocuk kitabı olan “Uçan Kaplumbağa Tokito” adlı eserinin müjdesini veren yazarımız birbirini tamamlar nitelikteki eserleri ile çocuk edebiyatında yeni bir ses olmaya adaydır.Yazar Alpaslan Demir’in 80’li yıllar Türkiye’sinde bir çocuğun yaz tatili maceralarını konu edindiği “Göğe Yükselen Çınar” isimli kitabı Çınaraltı Yayınları arasında okuyucuları ile buluştu.
Baştan sona macera şeklinde kurgulanan kitap hedef kitlesi olan ortaokul çağı çocuklarımız için bir macera, 80’li yıllar Türkiye’sinde yaşayan yetişkinler için ise çocukluğunu hatırlatan anı niteliğindedir.
Okul dönemi bitmiş, yaz tatili gelmiştir. Başarılı bir karne alan kahramanımızın en büyük hayali yaz tatilinde köyüne gitmek, burada arkadaşları ile maceradan maceraya koşmaktır.
Kitapta çocuklarımıza yönelik arkadaşlık ruhu, dayanışma, birlik ve beraberlik konuları köy hayatının imece usulü çalışmalarıyla bütünleştirilerek anlatılmaya çalışılmıştır. Yerli üretim önemsenerek evlerde yapılan kış hazırlıkları detaylı bir şekilde verilmeye gayret gösterilmiştir. Dolayısıyla sağlıklı beslenme, çevreye duyarlılık konuları da kitabın temel vurgularındandır.
Yazarın bu kitapta güttüğü bir diğer amaç ise kaybolmaya yüz tutmakta olan kültürümüzün yeni nesle aktarılmasıdır. Çünkü köy hayatı neredeyse bitme noktasına gelmiş durumdadır ve çocuklarımız köye dair hiçbir şey göremeden büyümektedir. Köy yaşamı ise kültürümüzün temel ögesidir. Tarımın, hayvancılığın, üretimin merkezidir köylerimiz. Yazarımıza göre, yeni nesle köy hayatını, orada yaşananları anlatmak bir nevi kültür elçiliği yapmaktır. Hayatının en güzel günlerini köyde geçirdiği günler olarak hatırlayan yazarımızın amacı bütün çocuklarımızın ileride gülümseyerek anımsayacağı günler geçirmesine küçücük bir kitapla da olsa katkıda bulunmaktır.
Kitabın sonunda kahramanımız derede arkadaşları ile oynarken bir kaplumbağa ile karşılaşmakta, kaplumbağa adeta onu bir yolculuğa davet etmektedir. Bu cümle ile adeta bir sonraki çocuk kitabı olan “Uçan Kaplumbağa Tokito” adlı eserinin müjdesini veren yazarımız birbirini tamamlar nitelikteki eserleri ile çocuk edebiyatında yeni bir ses olmaya adaydır.