AKTİVİST GAZETECİ SEYHAN SOYLU TAYLAND BÜYÜKELÇİSİ APİRAT SUGANDHABHİROM İLE YAPTIĞI RÖPORTAJIN DETAYLARI!
Ben bu sefer Tayland’a seyahat ediyorum. Türkiye’deki Tayland’da bir numaralı makam, şu anda Tayland topraklarındayız. İnsanın bir resim yapası, kafasını dinleyesi, ben artık yazar olmak istiyorum diye düşüneceği yaş dönemi vardır ya! Hep özlemini kurarsınız hep hayal edersiniz. İşte o yaş dönemini başlatmak isteyenler için müthiş bir ülke Tayland. Tatil için olağan üstü bir ülke ve bu olağan üstü ülkenin topraklarındayız. Sayın Tayland Büyükelçisi Apirat Sugandhabrihom’la birlikteyiz… Sayın Büyükelçi programımıza Hoş geldiniz, şeref verdiniz.
SEYHAN SOYLU: İlk defa mı büyükelçisiniz Türkiye’de? Ondan önce nerelerde büyükelçiydiniz?
APİRAT SUGANDHABHİROM: İlk defa Türkiye’de büyükelçi olarak görev yapıyorum. Ama genç bir diplomat olarak 30 yıl önce göreve başladığımda, Çin’deydim Pekin’de göreve başladım, İsviçre’de çalıştım Cenevre’de, Endonezya Jakarta da, Hindistan, Vietnam’da çalıştım ve başkonsolos olarak Ho Chi Minh City de çalıştım. Sonrada da Ankara’ya büyükelçi olarak atandım.
SEYHAN SOYLU: Eşinizle, ailenizle birlikte mi Ankara’da kalıyorsunuz?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Evet burada eşimle beraber yaşıyorum. Bizim kendi çocuklarımız yok ama çok sayıda benim tarafımdan hem de onun tarafından genç çocuklara, kuzenlere, yeğenlere amcalık yapıyoruz, halalık yapıyoruz. Ama kendi çocuklarımız yok. Ben eşime büyük patron demeyi tercih ediyorum. Evet, Büyük patronla Burada onunla beraber Ankara’da yaşıyoruz.
SEYHAN SOYLU: Hiç merak etmeyin bizim Türkiye’de de aynı anlayış var. Aslında kadınlar, evlerin patronları. Bizim külliyede de Sayın Erdoğan’ın eşi emine Erdoğan da patrondur. Hep zaten böyle merak etmeyin.
Geleneksel ülkelerde genelde kadınlar ön planda olur. Sizin ülkenizde de kadınlar genelde ön planda mı?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Kesinlikle Tayland kültüründe de kadınların çok önemli bir yeri var. Onlara her zaman sahip oldukları önemi gösteren görevler veriyoruz toplum olarak. Mesela çok sayıda kadın büyükelçi var. Bir örnek vermek gerekirse benim bu göreve gelmeden önce Ankara’daki büyükelçi bir kadındı. Ve benimde aynı zamanda en yakın arkadaşım ekselans Phantipha. O buradan ayrıldıktan sonra onun yerine ben geldim. Bunun dışında Tayland’ın kadın başbakanı olmuştur. Ordu da kadın generaller vardır. Ve üst düzeyde, bürokraside de üst düzeyde yönetici pozisyonunda birçok kadın görebilmemiz mümkündür
Aynı zamanda da iş dünyasında da önemli görevlerde çalışan kadınlar vardır. Sizin gibi kadın gazeteciler, kadın medya temsilcileri çok sayıda mevcut.
SEYHAN SOYLU: Hazır askerlikle ilgili konu açılmışken. Askerlik zorunlu mu? Zannediyorum 6 ay zorunlu askerlik var. i 300 bin askeri güç var. Mesela askerlik yapmak istemeyen, ben askerlik yapmak istemiyorum diyene bir ceza yaptırımı var mı? Zorunlu mu?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Evet, sizin araştırdığınız gibi Tayland’da da Türkiye’deki gibi zorunlu bir askerlik görevi var. 18 ila 21 yaş aralığında uygun erkekler bu görevi yerine getirmek zorundalar. Çünkü gene Türkiye’deki olduğu gibi kara, hava, deniz bölümleri var. Evet, zorunlu Tayland’da da.
Kesinlikle, tabi ki belli standartlar ve kurallar var. Mesela yurt dışında okuyorsanız ya da belli sağlık problemleriniz varsa, görevi yerine getiremeyecek, gerekli yetkili yerlere söylerseniz sıkıntı yok. Ama eğer bile isteye bu vatan görevinden kaçıyorsanız tabi ki Tayland hukuk yasalarına göre cezalandırılırsınız.
Aynı zamanda da şöyle bir bilgi vermek istiyorum. Tayland’a bizim şu şekilde uygulamamız var, gönüllü olarak askerlik eğitimi alabiliyorsunuz. Ve bu kursları bitirdiğiniz zaman gönüllü asker oluyorsunuz.
SEYHAN SOYLU: Yani bir nevi lejyoner mi?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Ben de mesela üniversite yıllarımda bu kurslara katıldım. 5 yıl boyunca eğitim aldım. Sonunda 1 yıldızım var. Teğmen oldum.
SEYHAN SOYLU: O zaman daha önce askerse demek ki Tayland’a elçilik, yani konsolosluk, diplomatlık yaptığında askeri ataşelik yaptınız mı? Branşınız neydi?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Bizim sistemimizde ben hiç askeri ataşelik yapmadım, yapamam da zaten. Ben o yüzde sivil diplomasi tarafına yöneldim Kariyer diplomatı olmaya karar verdim. Çünkü Tayland yasalarına göre askeri ataşe olabilmemiz için albay, yarbay seviyesinde olması gerekir. Komutan olmalısınız…
Eğer askeri ataşemiz, yani ben görüştüğümüzde ben bu takım elbise ile karşında büyükelçi sıfatıyla durabiliyorsam asker beni selamlıyor. Eğer tam tersi ben de üniforma giyersem onun karşısında benim onu selamlamam gerekiyor. Çünkü onun rütbesi daha yüksek.
SEYHAN SOYLU: Ne yaptınız siz? Yani Tayland ne yaptın bu kadar nasıl bu kadar başarıyı elde ettiniz? Dünyanın bütün gözü sizin üzerinizde, ekonomik anlamda reform yaptınız, teknoloji anlamında reform yaptınız ve halkınız birbirinize girip el birliği ile dünyanın 5 turizm cennetinden birini yaptınız. Phuket, Bankong yaptınız. Bunu nasıl başardınız kaç yılda bu devrimi gerçekleştirdiniz.
Bir taraftan da tarımda çok başarılısınız. Meyvede çok başarılısınız, Avrupa’ya inanılmaz meyve ihraç ediyorsunuz. Mobilyada çok iyisiniz. Mesela Endonezya’da imar edilen mobilyayı Taylandlı patronlar dünyaya satıyor. Bunda da başarılısınız.
APİRAT SUGANDHABHİROM: Öncelikle çok teşekkür ediyorum bu güzel sözleriniz için. Başta mesela tarım alanında çok şükür biz konuda gerçekten Allah’tan bir lütuf bize. Toprağımız son derece zengin. Gerçekten ne ekersek onu misli ile geri alıyoruz. Çok zengin minerallere sahip bir toprak.
Bu arada şunu söylemek istiyorum. Tabi bizimde karşılaştığımız ciddi problemler oluyor dönem dönem. Bunların bir şekilde üstesinden gelmeyi, milletçe üstesinden gelmeyi başarıyoruz. Bence Tayland insanı olarak, toplumu olarak bizi en farklı kılanda bu.
SEYHAN SOYLU: Güzel yürekli olmanız.
APİRAT SUGANDHABHİROM: Güzel yürekli olmamız, anlayışlı insanlar olmamız, güler yüzlü olmamız, birbirimize karşı ne olursa olsun samimiyetimize, kibarlığımızı elden bırakmamız. Çünkü sonuçta baktığımızda Tayland toplumunun arkasında çok ciddi bir kültürel miras var. Atalardan gelen çok ciddi bir kültürel bağlılık var. Ve ne mutlu ki toplum olarak bir arada tutmayı başardık. Özellikle turizm alanında söylediğiniz o güzel başarılara da yine toplumun birbirine karşı anlayışlı ve sevecen olmasına bağlıyorum.
SEYHAN SOYLU: Bu atağı nasıl yaşadınız? “Piar”la mı? Yoksa gelen turistin memnun etmekle mi alakalı? Şimdi artık dünyada yalnızca normal turist gelmiyor size. Mesela dünyanın çok zengin lgbt bireyleri geliyor. Dünyanın tiranları, tröstleri, dünyanın böyle çok zengin insanları oligark şeklindeki insanlar Phuket’i veya başka adaları seçiyorlar orada. Dünya zenginlerinin oraya gelerek hatta dinlerinden bile vazgeçerek Budist oluyorlar. Ne yapıyorsunuz bunlara büyü mü yapıyorsunuz? Bu kadar insanı nasıl topluyorsunuz? Phuket’e gidenler “ahh keşke burada yaşasam” diyorlar. Hangi sihir hangi büyü var? Turizmde başarılısınız ama başarının sırrı müşteri memnuniyeti mi? Ekonomik anlamda başarılarınız mı? Nedir?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Tekrar teşekkür ederim bu güzel sözleriniz için. Tabi ki Tayland’ın dünyaca ünlü çok güzel manzaraları var. Bunun dışında yaşam o kadar pahalı değil. Enflasyon olsun veya ücretler anlamında hala başa çıkılabilir rakamlarda. Onun dışında servisin kalitesinin çok yüksek olduğunu söyleyebilirim. Hizmet sektöründeki servise çok önem veriyoruz. Bence daha önce dediğim gibi buradaki sır buradaki büyü Tayland insanının o güzel kalbi. Çünkü sizin de dile getirdiğiniz gibi LGBT’nin zengin üyeleri veya LGBT üyeleri Tayland’ı çok tercih ediyorlar. Çünkü biz orada kimseyi yargılamıyoruz. Bizim için her insan zaten bir kardeşimiz, bir kız kardeşimiz, bir erkek kardeşimiz yani dili, dini, ırkı ne olursa olsun biz herkesi kucağımıza kabul ediyoruz, kollarımızı açarak kabul ediyoruz. Her halde bu yargısız olma halimiz de herkes tarafından tercih edilmemize sebep oluyor. Mesela Türkiye’den de çok sayıda kendi dostlarım olsun, başkalarının dostları olsun Tayland’ı tatil için tercih ediyorlar. Çünkü bunun başlıca sebebi insanlarının güzel olduğunu düşünüyorum. Sizi de en kısa zamanda Tayland’a davet ediyoruz.
SEYHAN SOYLU: LGBT uluslararası derneğinin yapmış olduğu açıklamada Amsterdam’dan sonra LGBT insanların ön yargısız ve insanca, kriminal bir şey yaşamayacağını garanti eden ikinci ülke olarak Tayland’ı gösteriyorlar.
APİRAT SUGANDHABHİROM: Tayland dediğim gibi LGBT üyeleri tarafından güvenli olduğu için tercih ediliyor. Bunun dışında bu komiteye ait olmayan kişiler tarafından da aynı sebeplerden tercih ediliyor, güvenli olduğu için. Aynı şekilde mesela Tayland’da bizim herhangi bir din farkımızda yok. Tayland’da Budist tabii ki Tayland’ın dini Budizm ama Budizm’den sonra ikinci gelen en çok tercih edilen din Müslümanlık İslamiyet, çok sayıda tay Müslim vatandaşımız da var. Hristiyan da var. Yani bütün dinlerin ibadethaneleri ülkede mevcut. İsteyen herkes istedi şekilde, kimse birbirine bu şekilde karışmıyor. Bunun dışında biliyoruz ki mesela Türkiye’de aile değerleri, aile olmak önem verilen şeyler Tayland’da da bizler için aile değerleri bir aile içinde var olmak, yaşamak bizim içinde çok önemli. Türk insanları için belki bu ilgilerini çekiyor olabilir. O samimiyeti görmek, aile bağlarının güçlü olduğunu görmek.
SEYHAN SOYLU: Elektronik devrimi nasıl yaptınız? Iphone bile veya başka teknolojik telefonlar olsun, televizyonlar olsun o markanın ülkesinde bile iki misli. Sizde yarı yarıya nasıl oluyor, buna nasıl ulaştınız? Her giden sizden çılgın gibi elektronik alıyor. Bu elektronik devrime nasıl ulaştınız? Teknolojik devrim mi?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Elektronik devrimin başlıca olması, yani ürünün bu kadar ucuz fiyata satılmasının sebebi, çeşidin bol olmasıdır. Ülkemizde bu cihazlarında birebir üretildiği fabrikaların olmasıdır… Bunlar ya Taylandlı yatırımcılar tarafından kuruldu veya Tayland’a dışarıdan gelen yabancı sermaye… Özellikle Çinli iş adamları… Çünkü onlar bu alanda gelip Tayland’a yatırım yaptıkça, tabi bu ürünlerin fabrikaları da birçoğu Tayland’a açılıyor. Dolayısı ile maliyetler çok düşüyor. Ama bizim de ülkede üretmeyip dışarıdan aldığımız cihazlar da var. Pazarın geneline baktığımızda daha çok iç üretimdeki ürünler satılıyor.
SEYHAN SOYLU: Ama dünyada çip üreten ülkelerden biri de Tayland. Elektronik çip üreten dünyada 8-9 ülke var onlardan biri.
APİRAT SUGANDHABHİROM: Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Aynı zamanda da bende şunu söylemek istiyorum Türkiye’deki askeri savunma alanındaki gelişmeler gerçekten çok başarılı. Bizimde Tayland olarak izlediğimiz yakından takip ettiğimiz gelişmeler.
SEYHAN SOYLU: Ve size ticari olarak da satıyoruz
APİRAT SUGANDHABHİROM: Bayraktar, ASELSAN, tusaş, tais, kendimde ziyaret ettim.
SEYHAN SOYLU: Selçuk bayraktarla tanıştınız mı?
AS: Bayraktar ailesine mensup kişilerle tanıştım ama birebir Selçuk Bey mi ondan emin değilim.
SEYHAN SOYLU: Benim evim onların fabrikasına çok yakın. Ve çok büyük bir evim olduğundan ağırlamak isterim. Eşiyle birlikte.
APİRAT SUGANDHABHİROM: Çok teşekkürler. Ben bizzat kendim iki askeri heyetini götürdüm bayraktar merkezine, fabrikasına bu askeri dronları görmeleri için. İha veya siha olabilir. Üst düzey askeri generaller bile çok etkilendiler bu teknolojik cihazlardan, araçlardan. Türkiye’nin bu alanda biz de merakla ilgiyle izliyoruz ürettiği teknolojik cihazları.
SEYHAN SOYLU: Çok iyi ilişkiler sağlıyoruz sizinle. Yaklaşık 72-75 milyon arası nüfusunuz var sayın büyükelçi. Kaç milyon insan sizde çalışıyor veya yaşıyor?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Tayland’a yabancı çalışanlar anlamında aslında farklı kategoriler var. Bunlardan ilki komşu ülkelerimizden Laos, Vietnam, Myanmar, Kamboçya gibi komşu ülkelerden işçi olarak çalışmaya gelen ve Tayland ekonomisine katkıda bulunan komşu vatandaşlar diyebilirim. Aynı bölgeden. Onun dışından ikinci ve artık günümüzde çok yoğunlukla artmaya başlayan kategori dijital göçebeler diyebiliriz.
SEYHAN SOYLU: Yani üst kademedeki mimar, mühendis, bilim adamı, teknoloji uzmanlar.
APİRAT SUGANDHABHİROM: İlla ofise tıkılıp çalışmakta olmayan insanlar. Hani evinden de bilgisayarla tüm dünyaya iş yani IT. Mesela Yapay zekâ üzerine işler yapanlar. Onlar için özel bir takım vize türleri yarattık öyle insanları Tayland’a çekmek için. Çünkü bu kişiler Tayland ekonomisine de katkı sağlıyorlar. Ülkemizde yaşayarak. Ve açıkçası çok sayıda da çok başvuru alıyoruz bu konuda da Günümüzün değişen gelişen teknolojik şartlarına uygun dijital göçebelerden
SEYHAN SOYLU: Yani onlara oturum veriliyor. Ne kadar süre veriliyor bu oturumlar? Süre ne?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Dijital göçebelere, yapay zekâ sektöründe çalışmak isteyen IT alanında çalışmak isteyenlere 10 yıllık vize veriyoruz. Oturma izni.
SEYHAN SOYLU: Türkiye hemen veriyor onu. Dünyada birçok ülke artık 10 yıllık oturumu birçok ülke veriyor. Mühendis, mimar, bilim adamı, gazeteciler, teknoloji, doktor bu tip insanlara 10 yıllık vizeler hemen veriliyor. Kanada, Amerika başvuruyorsun, İskandinav ülkeleri başvuruyorsunuz büyükelçiliğine hemen size 20 gün içerisinde oturumunuz buradan veriliyor. Buradan önce bir vize veriliyor o ülkeye gittiğinizde de hemen 20 gün içerisinde de alıyorsunuz. Dünya artık kaliteli insan çekmeye başladı aynen mıknatıs gibi… Kaliteli insanlar bizde yaşasın istiyorlar. Üreten insanlar. Artık dünyadaki en önemli şey beyin oldu, zekâ oldu.
Tayland’la Türkiye arasında vize anlaşmaları nasıl sayın büyükelçi? Türkiye ile Tayland karşılıklı vize istiyorlar mı?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Ne mutlu ki Tayland’la Türkiye arasında vize muafiyeti anlaşması var. Hem Türk turistler Tayland’a ya da Taylandlı turistler Türkiye’ye bir ay boyunca vizesiz gelebiliyorlar. Sadece uçak biletini alıp, uçağa binip gitmeleri yeterli.
SEYHAN SOYLU: Bu süreyi uzatmak isteyenler? 90 günlük ve yahut da buradan gitmeden ben bir müddet mesela 6 ay kalmak istiyorum diyenlere alternatifli vizeler var mı?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Elbette daha uzun süre kalmak isteyenlere farklı vize kategorilerimizde var. Mesela Tayland’a okumak isteyen öğrenciler için öğrenci vizesi, çalışma vizesi, orada yatırım yapmak istiyorsanız yatırımcı vizesi, az önce konuştuğumuz gibi özel bir mesleğiniz ya da yetenekleriniz varsa spesifik olarak onlara yönelik çok sayıda vize çeşidimiz mevcut.
SEYHAN SOYLU: Gitmeden 10 yıllık vize 5 yıllık vizeler alınabiliyor mu? Bunu yalnızca kendim için soruyorum sadece izleyiciler için değil. Çünkü Phuket’te kitap yazmak istiyorum, resim yapmak istiyorum, kafamı dinlemek istiyorum, 3-5 ay belki gittiğimde çok hoşuma gider belki bir ev alırım. Belki yerleşirim. Benim tarzımdaki arkadaşlarım çok. Mesela eskiden Avrupa’ya gitmek istiyorduk. Avrupa’nın tamamını gezdim. Çok sıcak bir iklim Phuket ve kriminal konusunda yani çok güvenli bir ülke onun için kafamızda ben ve arkadaşlarımın bunların içinde mimarlar, mühendisler, önemli insanlar var. Kafamızda var onlar da sordu… Yani böyle bir şey var mı sorsana diye?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Öncelikle şunu söyleyim bu tip soruların cevabı çok uzun alacak ama sizi konsolos beyle görüştürmeyi çok isterim. O size detaylı bilgileri verecektir. Nelerin gerektiğine dair? Elbette böyle vize türlerimizde var. fakat o departman çok da detaylı çalıştığı için en güncel detaylı bilgiyi onlar verecektir. Her zaman misafirimiz olursunuz dinlerseniz kendilerinden de. Onun dışında Phuket kriminal olarak çok güvenli bir yer. Tabi ki dönem dönem bizde de sıkıtılar oluyor. Ama genele baktığımızda güvenli. Ben en son 2 yıl önce Phuket’teydim ve çok sayıda Türk restoranı olduğunu gördüm. Kebap, lahmacun, döner, çok varmış.
SEYHAN SOYLU: 3000 Türk yaşıyormuş Phuket’te. İki bin Taylandlı ’da Türkiye’de yaşıyormuş.
APİRAT SUGANDHABHİROM: Bizimde çok net rakamı bulmak mümkün değil. Bizde elçilik olarak yaptığımız araştırmalarda bizim yaklaşık 1500 kişi.
Bildiğiniz gibi Tayland mutfağı dünyaca ünlü bir mutfak o yüzden. Tabi Phuket’e gidip kebap yemek isterseniz ayrı buyurun, ama ben oraya giden herkese yine de Tayland mutfağını en güzel yemeklerini yemelisiniz.
SEYHAN SOYLU: Ekibimizle beraber dün tai mutfağındaydık.
Hazır yemeklerden konuşurken büyükelçi kedi köpek yiyor musunuz?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Kedi veya köpek yemiyoruz ama komşu ülkelerde bildiğim kadarıyla yeniyormuş.
SEYHAN SOYLU: Hayır kırsal yerlerinde yeniyormuş
APİRAT SUGANDHABHİROM: Kabile olan kırsal yerlerde belli dönem yeniyor. Kedi yok, at yok ama belli dönemde köpek olabiliyormuş bunun dışında da Tayland mutfağında da domuz çok yiyoruz. Helal sertifikalı restoranlar var bu konuda dikkat eden Müslümanlar var.
SEYHAN SOYLU: Genelde vejetaryen sebze ağırlıklı beslenenler var.
APİRAT SUGANDHABHİROM: Phuket vejetaryen restoranlar açısından çok ünlü bir yer. Phuket’te her yıl geleneksel vejetaryen festivali düzenleniyor.
SEYHAN SOYLU: Bunu neden sordum. Herkes şimdi ben gidince ne yiyeceğim? Orada köpek yiyorlar kedi yiyorlar ne yiyeceğim ben, başka bir şey yemiyorlar gibi bir algı yaratan kesim var. Cahil bir kesim. Alternatif bir sürü yemekler var. Onlara da bilgi yani arzu ederseniz de sebze ağırlıklı beslenebilirsiniz diye mesaj vermek istedim. Uzakdoğu deyince kedi yiyorlar köpek yiyorlar Türkiye’den de konserve götürelim, diyen bir mantalite var. Onun içinde bu soruyu sordum birinci ağızdan cevap almak için.
APİRAT SUGANDHABHİROM: Şöyle yalnız ek bir bilgi verebilirim. Evet, kedi, köpek tarzı şeyleri Phuket, Bankong gibi yerlerde asla tüketmiyoruz. Ama bazen şu böcek yendiği doğru. Çekirge, küçük solucan tarzı şeyler, akrep bunlar derin yağda kızartıyorlar ve cips gibi.
SEYHAN SOYLU: Ben yedim. Belçika’da Brüksel’de bir restorana gittim, yemek geldi bana. Dedim ki en spesiyal olanını yollayın bana. Special yemek sipariş verim dedim. Yemek geldi. Ben yedim onları. Yediğim yemekler böceklerden oluşan çorbaymış. Ama bir hoşuma gitti. Bir de tatlı geldi, karıncadanmış. Karıncadan da tatlı geldi. Kıtır kıtır ben şeker zannediyorum. Üzerinde de karıncaları görüyorum onları da şeker zannediyorum. Yedim ben onları. Allah’ım ne olacak dedim ahh dedim, bakıyorum tadı da güzel geldi. Sonra bir daha gittim ikinciyi bilerek yedim.
Yani aslında yemeğimiz, içmemiz, diyaloğumuz, insanlara bakış açımız her şey bir kültür. Bazı yerler mesela fare yiyebilir, bazı yer inek yiyebilir. Siz Budistlere inek kutsal geliyor biz yiyoruz. Başka bir yemekten siz nefret ediyorsunuz biz yerken, bizim yemediğimizi siz yiyorsunuz. Bu aslında coğrafyaların ve kültürlerin yetişme tarzından değil midir?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Sizin de dediğiniz gibi evet, bizim ülkemizde bu tarz farklı şeylerin tüketilmesi, tarihi ve kültürel, sosyoekonomik geçmişten geliyor. Yani bu demek değil ki günümüzde globalleşen dünyada mc donalds var, burger king var, hamburger var, çok klasik gittiğiniz yere mecbur böcek yiyeceksiniz, mecbur domuz yiyeceksin diye bir şey yok. Gayet düz her kesime hitap eden bir restoran var. ama gelen turistlerin mümkün olduğunca mahallî yemekleri tatmasını, yemesini ben isterim. Mesela ben kendim de bizzat burada Gaziantep mutfağını, Urfa mutfağını, Diyarbakır mutfağını çok seviyoruz ben ve eşim. Mesela ciğer çok seviyoruz. Biliyoruz ki Bankong’da bazı arkadaşlarım asla yemez bunu ama biz ikimiz severek yiyoruz. Türkiye’de bunu tüketiyoruz.
SEYHAN SOYLU: Yani yemekte, ilişkilerde, yetişmede kültürlere göre değişiyor değil mi?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Aynen kültürel bağlılıklar, benzerlikler, mesela Türk kadayıfına benzeyen rum tatlısına benzeyen bir tatlımız var. Aynısı değil ama benzeri. O yüzden Taylanda gidenlere onu denemesini tavsiye ederim. “Rum” İstanbul’dan Rum hükümdarı isminden gelen bir isim.
SEYHAN SOYLU: Kadayıfı da çalmışlar bunlar, Osmanlının çayı da gitti kadayıfı da gitti.
Tayland’a kaç saate uçuyoruz?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Yaklaşık 10 saat.
SEYHAN SOYLU: Tayland’a gidiş geliş uçak bileti ne kadar?
APİRAT SUGANDHABHİROM: 30 bin TL/ 1 bin dolar civarında. Rusya Ukrayna savaşından önce fiyatlar daha düşüktü, savaştan sonra fiyatlar baya arttı.
SEYHAN SOYLU: Bir asgari ücret ne kadar?
APİRAT SUGANDHABHİROM: 350 Tayland baht
SEYHAN SOYLU: Asgari ücretin bu kadar düşük olması turizmi de canlandırıyor mu?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Hem negatif hem de pozitif etkileri var tabi. Minimum etkileri var. Adı üzerinde minimum. Bazı Otellere minimumdan işe girseler tiple veya başka unsurlarla daha fazla da kazanabiliyorsunuz. Minimumun üzerinde de para alabiliyorsunuz. İşte bu sebeple Tayland’a ucuz ülke diyoruz. Bu minimum ücretle bile hayatlarını sürdürebiliyorlar.
SEYHAN SOYLU: Çok keyifli bir sohbetti. Son bir soru daha. Tayland pasaportu ile kaç ülkeye vizesiz giriliyor?
APİRAT SUGANDHABHİROM: 81 ülkeye vizesiz giriş, 115 ülke vizeli.
SEYHAN SOYLU: Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı nasıl buluyorsunuz?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Çocukları çok sevdiğini biliyorum. Mesela yabancı elçilerde güven mektuplarını sunarken hep kendilerine ailenizle çocuklarınızla gelin diyormuş.
SEYHAN SOYLUS: Türkiye için yaptıklarını nasıl buluyorsunuz? Sizin için bir dünya lideri mi?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Türkiye için 20 yılda çok etkileyici gelişmelerde bulundu. Evet, öyle olduğunu düşünüyorum. Özelliklede son Rusya Ukrayna savaşında aldığı duruşu olsun ya da şimdi Filistin İsrail arasında gerçekleşen savaşta aldığı tutum olsun dünya Türkiye’nin ne kadar kararlı ve net durduğunu bu esnalarda çok daha fazla gördü. Evet, bunu diyebiliriz.
SEYHAN SOYLU: Erdoğan bir Malezya, bir Tayland devrimi, bir teknoloji devrimi yapıyor mu? Dışarıdan nasıl görüyorsunuz?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Kesinlikle. Özellikle başkan Erdoğan’ın, bu Rusya Ukrayna savaşında Karadeniz projesi için gerek Putin ile gerek Zelenski ile yoğun konuşmaları, hepimizin gerçekten takdirle, benimde bir diplomat olarak takdirle izlediğim yoğun çalışmalardı. Ve bunu kendisi tek başına başardı. Başka kimsenin her hangi bir ülkenin desteği olmadan. Bunun dışında biliyorum ki son 20 yılda Türkiye’nin Erdoğan’dan önceki savunma sanayi çok daha düşük ve verimsizdi. Son 20 yılda özellikle teknolojik reform dediğimiz sizde de savunma sanayi reformu yaşandı Türkiye’de de yine Sayın Erdoğan’ın yoğun çalışmaları sayesinde. Şu anda bütün dünya Türkiye’nin hangi teknolojik askeri aracı üreteceğini bekliyor. Bu da yine büyük başarılarından biri.
SEYHAN SOYLU: Erdoğan, Tayland’dan bakıldığından bilinen bir lider mi? Avrupa liderlerinden daha ön plana çıkmış bir lider mi?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Tayland’dan baktığımızda özellikle son dönemlerde dediğim gibi bu savaşlarda aldığı tutumlardan dolayı Sayın Erdoğan’ın ismini medyada çok daha fazla duymaya başladık. Eskiden bu kadar değildi, ne Taylandlılar Türkiye’yi neden Türkiyeliler Tayland’ı bu kadar yakından tanımıyordu. Ama son dönemlerde iyice birbirimizi daha yakından tanımaya başladık. Özellikle Taylan’dın güneyinde yoğunlukla yaşayan tai Müslümanları arasında, Taylandlı öğrenciler arasında sayın Erdoğan’ın bir idol olduğunu biliyorum. Bu özellikle uluslararası ilişkiler eğitim gören Taylandlı Müslüman öğrenciler rol model olarak bakıyorlar. Ve bende Taylan’dın Ankara’daki büyükelçisi olarak benimde başlıca görevim iki ülkeyi bir arada tutmak.
SEYHAN SOYLU: Siz Tayland’dan şunu mu görüyoruz. Tayland’daki Müslümanlar olsun, dünyadaki Müslümanlar olsun Erdoğan hem Türkiye’nin hem de Müslümanların lideri gibi mi pozisyonu var?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Aslında bunu diyebiliriz. Öncelikle bunu zaten Sayın Erdoğan’ın dünya politikasındaki önemli söz sahibi olduğunu, konum sahibi olduğunu, dünyadaki Müslümanlar arasında da gerçekten ne kadar sevilip sayıldığını, ben özellikle biliyorum, gördüğüm şeylerden biri. Aynı zamanda da şunu da söyleyebilirim Erdoğan konuştuğu zaman Rusya cumhurbaşkanı Putin dinliyor, can kulağı ile dinliyor. Bu da bizim diplomatlar, bürokratlar olarak dikkatimizi çeken bir şey. Gerçekten can kulağı ile dinlediğine şahit oluyoruz.
SEYHAN SOYLU: Büyükelçi ikinci bir malcom x mi? Pozisyon anlamında öyle bir pozisyonu elde etti mi?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Bunu pozisyon olarak söyleyebiliriz ama ben Budist olduğum için belki Müslümana sorunca daha net cevap alınır. Ama pozisyon olarak evet.
SEYHAN SOYLU: Ülkenizde de o şekilde görülüyor Erdoğan değil mi? Ülkede yaşayan Müslümanlar için o pozisyonda mı?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Evet
SEYHAN SOYLU: Tayland daha önce siyam krallığıydı. Kralınız padişahımızla Osmanlıyla da iyi ilişkilerdeydi. Şimdi de kralınız Erdoğan’la çok iyi ilişkilerde. Tarihsel anlamda da şimdi de bu bağ nasıl kuruldu? Bu bağ bundan sonrada ilişkilerimiz devam eder mi?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Kesinlikle bunu diyebiliriz. Türkiye ve Tayland ilişkileri pek kimse bilmese de çok eski bir tarihe dayanıyor. Kayıtlar gösteriyor ki 500 yıllık bir bağlantımız var iki toplum arasında. Siyam ve Osmanlı zamanından gelen. Geçen sene cumhuriyetin ilanının 100 yılı kutlandı, aynı zamanda geçen sene Tayland Türkiye diplomatik ilişkilerinin kurulmasının 65. yıl dönümüydü. Bu da demek oluyor ki 65 yıl önce açılmış ilk elçilik Ankara’da ve ilişkilerin köklü olduğunu gösteriyor.
SEYHAN SOYLU: Siyam kıralı, büyük kralın nasıldı?
APİRAT SUGANDHABHİROM: 5. Rama siyam kralı, vefat eden kral Bhumibol Adulyadej’in büyük babası. Şuandaki mevcut kralın da büyük büyük dedesi. Yani torun.
SEYHAN SOYLU: Taylandlılar bu kadar zengin bir kralı olmasından memnunlar mı? Yani, ülkelerinin dünyanın en zengin krallığı olmasından gurur duyuyorlar mı? Kraliçeniz de çok güzelmiş.
APİRAT SUGANDHABHİROM: Tayland’daki monarşi, aslında kendi dediğimiz gibi bizim kültürümüze de duyduğumuz saygının göstergesi. Çünkü en az 700 yıllık bir tarihten bahsediyoruz. O yüzden Tayland insanı için monarşi gerçekten çok saygı duyduğu önem verdiği bir kurum.
SEYHAN SOYLU: Aktif olarak yoklar değil mi? Yani iç hukuka, uluslararası ilişkilere karışıyor mu?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Anayasal olarak karışamaz.
SEYHAN SOYLU: Sembolize mi?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Evet.
SEYHAN SOYLU: Cumhurbaşkanınız kim?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Başbakanımız var.
SEYHAN SOYLU: Bundan 2 dönem önceki başbakan kadındı diye zannediyorum.
APİRAT SUGANDHABHİROM: Evet
SEYHAN SOYLU: Şimdi ki?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Bir iş adamı. Hatta yeni seçildi. Ama erkek.
SEYHAN SOYLU: uluslararası ilişkilere müdahil oluyor mu kral?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Dediğim gibi anayasal olarak hâkimiyeti yok. Ama tabi ki ülkenin iyi niyet elçisi olarak dönem dönem başka ülkelere seyahat ediyor. Mesela ben büyükelçi olmadan önce kraldan bir mektup aldım, Sayın Erdoğan’a iletilmek üzere.
31 yıl önce veliaht prensken kral 1992 de İstanbul’a geliyor. Türkiye’de Baya bir seyahatte bulunuyor tarihi yerleri geziyor ve hatta asker kökenli olduğu için de ASELSAN’ı ziyaret ettiğini biliyorum.
SEYHAN SOYLU: Erdoğan’la yan yana geldi mi kral? Türkiye ziyareti oldu mu?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Hayır
SEYHAN SOYLU: Erdoğan Tayland’ı ziyarete gittiğinde görüşmüşler mi?
APİRAT SUGANDHABHİROM: Sayın Erdoğan son zamanlarda Tayland’a gitmedi ama eski dış işleri bakanı Mevlut Çavuşoğlu çok sayıda Tayland’a geldi.
SEYHAN SOYLU: Hakan Fidan dışişleri bakanımız çok aktif çok iyi ilişkiler kuracağı düşüncesindeyim.
APİRAT SUGANDHABHİROM: biz de onu ağırlamayı çok isteriz bir gün.
SEYHAN SOYLU: ben bayıldım sohbetinize. Ben ekibinizi de büyükelçi yardımcısı hanımefendiyi de, asistanınız özel kaleminiz Neslihan hanıma da hepinize çok teşekkür ediyorum. Bizi çok güzel ağırladınız sayın büyükelçi. Bana da söz verdiniz size tur veriyorum diye.
APİRAT SUGANDHABHİROM: belli şartlar altında.
SEYHAN SOYLU: Taylandlı bu kadar sevmezdim, bu kadar reklamını yapmazdım.
APİRAT SUGANDHABHİROM: teşekkürler. Seyhan Hanım sizin Navin hanıma söyleyin çok üstün başarıları olacak şeklide 65 yıl açıldı ya buraya atanan 2. büyükelçi Tayland’a döndüğünde üst bir düzeye geliyor. Önce Tayland dış işleri bakanı oluyor daha sonrada Tayland başbakanı oluyor. Ankara’nın 2. büyükelçisi.
SEYHAN SOYLU: Büyükelçiden sözü aldık mı?
APİRAT SUGANDHABHİROM: En kolay yolu Taylandlı biri ile evlenmek.
SEYHAN SOYLU: Her birinize ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Sohbetiniz mükemmeldi. Eşinize selamlar iletiyorum. Başka bir zaman geldiğimde evinizde tai yemeklerine gelirim. Büyük patrona söyleyin yemekleri o yapsın
APİRAT SUGANDHABHİROM: Çok teşekkür ederim.