İtalya, kadınlara yönelik şiddet ve kadın cinayetlerindeki artış karşısında sessiz kalmıyor. Son yıllarda giderek yükselen femisid vakaları, hem ülke gündemini hem de toplumsal vicdanı derinden yaralarken, hükümet yeni ve son derece sert bir yasal düzenleme hazırlayarak kadınların yaşam hakkını daha güçlü bir biçimde koruma altına alıyor. Bu yeni düzenlemeye göre, kadın cinayetleri işleyen failler artık hiçbir indirim, hiçbir af ayrıcalığından yararlanamayacak ve doğrudan ömür boyu hapis cezasına çarptırılacak. Böylece kadınlara yönelik şiddette “iyi hal” ya da “haksız tahrik” gibi uygulamaların önüne geçilerek suçu işleyenlerin ağır şekilde cezalandırılması hedefleniyor.
İtalya’da yıllardır mücadele veren kadın hakları savunucuları ve sivil toplum örgütleri, hükümetin attığı bu büyük adımı uzun süre talep etmişti. Yasal boşlukların ve cezai indirimlerin suçu teşvik edici bir işlev üstlendiği, kadınların ise korumasız kaldığı sıkça dile getiriliyordu. Artık devlet, kadınların yaşam hakkına yönelik saldırılara karşı çok daha net, çok daha kesin bir duruş sergiliyor. Kökten değişiklik içeren bu karar, yalnızca mevcut suçları cezalandırmayı değil, aynı zamanda gelecekte benzer suçların önüne geçmeyi amaçlayan caydırıcı bir politika olarak öne çıkıyor.
Yeni yasa paketinde kadınların korunmasını güçlendirmeye yönelik ek tedbirler de yer alıyor. Tehlike altındaki kadınlara yönelik hızlı erişim ve güvenlik mekanizmaları geliştirilecek, şiddet uygulama riski taşıyan bireylerin daha sıkı takibi sağlanacak. Toplumda farkındalığı artıran çalışmalara da ağırlık verilerek aile içi şiddetin her türlüsüne karşı kapsamlı bir mücadele yürütülecek. Devlet, “Kadınların yaşam hakkı pazarlık konusu edilemez” ilkesini net bir kararlılıkla savunurken, bu güçlü mesajın tüm dünyaya örnek olması bekleniyor.
Kadınların özgürce, korkmadan yaşayabildiği bir ülke idealini gerçekleştirmek için yargı sistemini daha da sertleştiren bu reform, hukuki yaptırımların ötesinde toplumsal bir değişimin de başlangıcı olarak görülüyor. İtalya, kadına yönelik şiddete sıfır tolerans politikasıyla karanlık bir tabloyu değiştirme adına tarihi bir adım atıyor. Her bir kadının hayatta kalma ve güven içinde var olma hakkını korumak için verilen bu mücadele artık daha güçlü, daha kararlı ve geri dönüşü olmayan bir yola girmiş durumda.
