Yeşil hidrojen üretimi, enerji sektöründe giderek artan bir öneme sahip olmaktadır. Kimya mühendisi Emrah Öçbe, bu konudaki gelişmeleri ve önemini paylaştı.
Yeşil hidrojen, çeşitli renklerle sınıflandırılan hidrojen türlerinden biridir. Gri, mavi, turkuaz ve yeşil hidrojen olmak üzere farklı türler, üretim süreçlerine göre ayrılmaktadır.
Bu yeşil hidrojen, fosil yakıtların dışında güneş enerjisi ve rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklar kullanılarak üretilmektedir. Bu sayede çevreye zarar vermeyen bir enerji kaynağı olarak öne çıkmaktadır.
Dünya genelinde hidrojen üretimi büyük bir seviyede gerçekleşmektedir. Ancak çoğunlukla bu üretim, fosil yakıtlardan elde edilmektedir, ki bu da çevresel kaygıları beraberinde getirmektedir.
Avrupa Birliği ve birçok ülke, hidrojenin sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak için stratejiler geliştirmekte ve ciddi yatırımlar yapmaktadır. Bu, yeşil hidrojenin önümüzdeki yıllarda daha da önem kazanacağını göstermektedir.
Türkiye’nin de bu alanda büyük potansiyeli bulunmaktadır. Rüzgar ve güneş enerjisi gibi doğal kaynaklardan zengin olan Türkiye, yeşil hidrojen üretiminde önemli bir rol oynamaya adaydır. Ancak bu potansiyelin değerlendirilmesi için uzun vadeli ve kapsamlı politikaların geliştirilmesi gerekmektedir.
Emrah Öçbe, yeşil hidrojenin gelecekteki önemine dikkat çekerken, bu alanda Türkiye’nin de daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.