“İşkolik” programının bu haftaki konuğu, iç mimar Elvira Sinitsyna oldu. Aslen Kırım Tatarı olan ve 12 yıldır Türkiye’de yaşayan Sinitsyna, iç mimarlığın sadece lüks değil, aynı zamanda bütçe dostu bir meslek olduğunu vurguladı.
Sinitsyna, iç mimarlıkla ilgili en büyük yanlışın bu mesleğin pahalı ve gereksiz görülmesi olduğunu belirterek, “Aslında doğru planlanmış bir proje, müşteriye hem zaman hem de para kazandırır” dedi.
Tasarım anlayışında geçmişin zarif dokularıyla geleceğin teknolojilerini harmanlayan başarılı iç mimar, “Eski mimarinin malzeme kalitesi beni büyülüyor, ancak teknolojinin sunduğu imkanları da tasarımlarımda mutlaka kullanıyorum” ifadelerini kullandı.
Bir mekânın “ev hissi” vermesini sağlayan detayların kusursuzluk değil, yaşanmışlık olduğuna dikkat çeken Sinitsyna, “Evin kokusu, ışığı ve küçük dağınıklıklar o alanı yaşanır kılıyor” dedi.
Geleceğin iç mekan trendleri hakkında da konuşan Sinitsyna, sade tasarımların ve doğal malzemelerin öne çıkacağını belirtti. “Artık insanlar kalabalıktan uzaklaşıyor, doğallığa ve sadeliğe yöneliyor” diyerek bu değişimin sürdürülebilir yaşam anlayışıyla da örtüştüğünü söyledi.
Genç tasarımcılara ise önemli bir tavsiye veren Sinitsyna, “İnsanı tanımak her şeyden önemli. Trendlerin peşinden gitmek yerine, kullanıcıyı anlamak bir iç mimarın en büyük başarısıdır” dedi.

Sözlerini, “Küçük bir dokunuş bile bir evin havasını tamamen değiştirebilir. Herkes iç mimarlardan danışmanlık almaktan korkmamalı” diyerek bitiren Elvira Sinitsyna, yaşanabilir mekanların insanların psikolojisini ve hatta kaderini bile değiştirebileceğini vurguladı.
