İsrail ile İran arasındaki savaşın ortasında kalan Grekoromen Güreş Milli Takımı, İran’daki Tahti Turnuvası sonrası Türkiye’ye güçlükle dönebildi. Sporcular patlamalardan kaçarken camdan atladıklarını, ormanda saklandıklarını anlattı.
Türkiye Güreş Federasyonu, 9-14 Haziran tarihlerinde İran’da düzenlenen Uluslararası Tahti Turnuvası’na katılan Grekoromen Güreş Milli Takımı’nın yurda döndüğünü duyurdu. İsrail’in füze saldırıları nedeniyle zor anlar yaşayan sporcular, Van sınır kapısından güvenli şekilde Türkiye’ye getirildi.
“Yaşamadığımız Kalmadı”
Milli takım antrenörü Atakan Yüksel, yaşadıkları dehşeti tv100 ekranlarında canlı yayında anlattı:
“Şükürler olsun sağ salim gelebildik. Patlamalar yaşandı, camlar kırıldı, ormana kaçtık, çukurlarda sabahladık.”
30 Saatlik Kaçış
Yüksel’in anlatımına göre kafile, Şiraz’dan Tahran’a karayoluyla geçti. Ancak Tahran’a ulaşmaları 30 saati geçti. Yolda ve kaldıkları tesislerde bombalamalara yakalandılar. İran’daki petrol tesislerinin hemen yanında konakladıklarını fark ettiklerinde ise çok geçti.
“O gece tesisin camları patladı. İlk patlamada kaçtık, ikincide şarapnel parçaları çevreye yayıldı.”
Sığınak Yoktu, Ormana Kaçtılar
Saldırı sırasında sporcular ve teknik heyet sığınağa ulaşamayınca ormana kaçmak zorunda kaldı. Sabaha kadar ormanda kaldıklarını belirten Yüksel, 500-600 metre ilerideki bir barınağa sığınarak geceyi orada geçirdiklerini söyledi.
“Suçlu Gibi Davrandılar”
Van sınırına gelirken karşılaştıkları zorlukları da dile getiren Yüksel, Tebriz’de, diplomat eşliğinde olmalarına rağmen sorgusuz sualsiz aranıp suçlu muamelesi gördüklerini belirtti.
“Hizmet pasaportumuza rağmen çantalarımızı boşalttılar, 30-40 dakika sorgulandık. Büyük bir tedirginlik yaşadık.”
“Afgan Çocuk Bizi Yalnız Bırakmadı”
Ormanda karşılaştıkları bir Afgan çocuğun kendilerine destek olduğunu da belirten antrenör, “Bizi bırakmadı. Yanımızda kaldı. İranlı gruplardan ayrıldık çünkü kalabalık içinde güvenlik riski vardı.” dedi.
“Yemek, Su Düşünmedik… Sadece Hayatta Kalmak”
Yaşadıkları zorlu süreçte tek amaçlarının hayatta kalmak olduğunu belirten Yüksel, “Sabaha kadar sadece kaçtık. Ne yedik ne içtik. Hayatımız için savaştık.” ifadelerini kullandı.
