Mutfakta doğru zannedilerek uygulanan yanlışlar

mutfakta-dogru-zannedilerek-uygulanan-yanlislar-vVJEXj15.jpg

Tükettiğimiz her yiyecek ve içecekler için halk dilinde birçok kanı bulunuyor. Çoğu insan da araştırılmadan kulaktan dolma fikirleri uygulamaya geçiyor. İşte günlük hayatınızda uyguladığınız ya da uygulamaktan kaçınarak doğru zannettiğiniz yanlış bilgiler…

“Gazlı içecekler mide deliyor” Gazlı içeceklerin içerisinde bir miktar sitrik asit ve seyreltilmiş fosforik asit bulunuyor. İçilmesi daha sık tercih edilen portakal suyunun içindeki asit ise daha tedirgin edici boyutta. Sindirilemeyen yemeğin ardından gazlı içeceğe sarılmak da bir başka yanlış. Çünkü insan midesindeki asit çok daha güçlü seviyede.

“Yemekten sonra buzlu su içmek tehlikeli” İddia edilen duruma göre buzlu su midenizdeki yağı donduruyor ve sindiremiyorsunuz. Fakat sindirim sistemi bu şekilde çalışmıyor. Mide, tüketilen hiçbir şeyi vücut ısısına getirmeden yollamıyor.

“Canın bir şeyi çok şiddetli bir şekilde istiyorsa, vücudunun ona ihtiyacı vardır” Bu şekilde düşünmek birçok hataya sürüklüyor. İnsanın canının bir şeyi çok istemesi büyük oranda strese bağlı oluyor, ihtiyaca değil. Geç saatlerde kimsenin canı ulaşılmaz bir şeyi istemiyor ya da hiç yemediği bir şeye ihtiyaç duymuyor. Bu durum genellikle hormonlara bağlı. Hormonlar da stresten oldukça etkilenebiliyor.

“Istakozlar haşlanırken çığlık atar” Böyle bir durum elbette ki mümkün değil. Haşlama sırasında çıkan ses, ıstakozun kabuklarının arasındaki kaçan gazın sesidir.

“Çiğ yumurtanın sindirimi daha kolay” Aksine daha zordur. Araştırmalar kapsamında 5 yetişkin üzerinde yumurta proteinleriyle ilgili bir çalışma yapılmış ve çiğ yumurtanın pişmiş bir yumurtaya göre çok daha zor sindirildiği tespit edilmiştir.

“Ekmek su kaybettiği için bayatlar” Aksine ekmek çok fazla neme maruz kaldığı için bayatlar. Ekmeğin içinde bulunan nişasta, nemden etkilenerek kristalize hale gelir. Bu durumda bayatlamaya yol açar. Çok sık yapılan yanlışlardan biri de ekmek bayatlamasın diye buzdolabında saklamak. Aksine düşük ısılar bayatlama süresini hızlandırır.

“Makarna haşlarken suyuna yağ damlatmak birbirlerine yapışmasını önler” Bu durum makarnaların birbirlerine yapışmasını önlemez. Suya damlatılan yağ yüzeyde kalır ve makarnayı etkilemez. Ancak makarna süzülürken yağ makarna taneciklerine yapışır ve kayganlaşmasını sağlar.

“Taze bitkiler konserveye nazaran daha sağlıklı” Kendi bahçenizde yetişmediği sürece hiçbir taze bitki daha sağlıklı değildir. Masalarıma gelen bitkiler kilometrelerce yol kat ederek içindeki vitamin ve minerallerin çoğunu kaybediyor. Konservelerde ise bu durumun gerçekleşmesi çok daha düşüktür.

“Kahverengi yumurtalar daha sağlıklı ve faydalıdır” Yumurtanın faydasının kabuk rengi ile ilgisi bulunmuyor. Besleyicilik değerlerine göre hepsi aynıdır.

“Yemeğe çok tuz eklediğinizde içine patates atarsanız tuzunu emer” Patatesin direkt olarak böyle bir mucizesi bulunmuyor. Patates, genel olarak içine atıldığı yemeğin suyunu emer. Fazla tuzu kurtarmanın en etkili yolu yemeğe su eklemektir.

“Kolesterolü olan kişilerin yumurta tüketmesi sakıncalıdır” Günde bir adet yumurta tüketmenin kolesterol seviyesinde hiçbir etkisi bulunmuyor. Aşırı kolesterol aldığınızda vücudunuzun bunu dengede tutacak mekanizması bulunuyor.

“Yemekleri çiğ yemek daha sağlıklıdır, pişirmek enzimleri parçalar” Vücuttaki asitler çiğ pesini de pişmiş yemeği de parçalıyor. Bu durumda bir ürünü çiğ tüketmenin faydası bulunmuyor.

“Mikrodalga fırın, yemeğin içindeki besinlerin tamamını öldürüyor” Bu durumun aksine besinleri yemeğin içine hapsediyor. Çünkü mikrodalga, daha az ısı ve daha kısa süre gerektiriyor. Bu da besinlerin zarar görmesini azaltıyor.

Exit mobile version