Pandemi öncesinde hastaneye başvuran çocukların yüzde 30’unda gelişimsel dil gecikmesi problemi görülürken, pandemi döneminde bu oran yüzde 65’lere çıktı. Bu artışın arkasında en çok çocukların sosyal ortamdan izole olmaları ve dijital ekran ile daha fazla vakit geçirmeleri yer alıyor.
Dil ve Konuşma Terapisti Prof. Dr. Bülent Gündüz, 2 seneye yakın pandemi döneminde çocuklarda evde kalma ve ailelerin çocuklarıyla etkileşiminde yetersiz kalmaları nedeniyle özellikle 1-6 yaş grubundaki çocukların dil ve iletişim problemlerinin arttığını söyledi.
“DİL GELİŞİMLERİNDE GECİKMELER OLDU”
Gündüz, pandemi döneminde çocuklarda çok ciddi etkileşim ve iletişim problemleri ile karşı karşıya kaldıklarını dile getirerek, şöyle konuştu: “Pandemi öncesi rakamlara ve istatistiklere baktığımız zaman bize başvuran 100 çocuktan 30 tanesinde gelişimsel dil gecikmesi problemi görüyorduk. Fakat pandemi döneminde bu oranın yaklaşık yüzde 65’lere çıktığını gördük. Yani 2 katına kadar büyüyen bir problemle karşı karşıyayız. Pandemi döneminde ortaya çıkan iletişim ve etkileşim yetersizliği ile dil problemi 2 katına çıktı diyebiliriz. Sözel olarak kendini ifade etmeye başlayan; 1-6 yaş arasındaki tüm çocuklarda bu görülmeye başlandı; ama en çok erken çocukluk evresi dediğimiz 1-3 yaş grubu arasındaki çocuklarda bu sorunla karşı karşıya kaldık.”
Prof. Dr. Gündüz, bunun önemli sorun olduğuna dikkat çekerek, “Bu sorun etkileşim ve iletişim problemlerinin arka planında sonuç olarak bir dil gelişim problemi ortaya çıkardı. Çocuklar özellikle uyaran eksikliğine bağlı olarak, akran etkileşiminin yetersizliğine bağlı olarak ve aynı zamanda pandemi döneminde ailelerle beraber evin içerisinde kalmalarına rağmen anne ve babanın işe odaklanması nedeniyle ekrana kilitlenmiş olarak kaldıkları için çocukların dil gelişimlerinde çok ciddi gecikmeler oldu ve bu gecikmelerde çocukların tüm gelişim alanlarını olumsuz yönde etkiledi. Yani pandemi çocukları çok ciddi olarak etkileyerek maalesef dil gelişimlerinde çok büyük problemlere yol açtı.” diye konuştu.
“AİLELER FARKINDA OLMALI”
Prof. Dr. Gündüz, bu tip rahatsızlıkları bulunan çocukların kronolojik yaşları olan gerçek yaşları ile dil yaşları arasında farklılık ortaya çıktığına dikkat çekerek, “Gelişimsel dil gecikmesi beraberinde birtakım sorunların da işareti olabilir. Atipik otizm ya da gelişimsel bozukluklar gibi problemlerin ön işareti de olabilir ve çocuk özellikle pandemi döneminde etkileşim bağlamında sorunlar yaşadığı için bu tür çocukları bu kapsamda değerlendirmek gerekir.” dedi.
Prof. Dr. Gündüz, ailelerin, çocuklarında bu sorunlardan kaçmamaları gerektiğini belirterek, “Örneğin bazı aileler ‘erkek çocuğu geç konuşur’ gibi bir anlayışla maalesef biraz bekliyorlar. Çocuklarımızın hayatındaki en önemli evre 0-2 ve 2-4 yaş aralığında nöroplastisitenin çok güçlü geliştiği dönemde çocuklarımıza bu imkanı tanımak lazım. Çocuk bu dönemi aktif olarak geçiremediği taktirde bu becerileri kazanmakta çok zorlanıyorlar. İlk olarak aileler farkında olmalı, bu durumu kabullenmeli ve etkileşim bağlamında çocukları ile çok iyi oynayarak uzman desteği ile beraber bu sorunların çözülebileceğini unutmamaları lazım.” diye konuştu.