Psikolog Hatice Kaburga, Business Channel Türk TV’de katıldığı programda terapi sürecinin zorlukları, kişisel dönüşümün önemi ve psikolog-psikiyatrist farkları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Kaburga, özellikle kendini tanımanın ve terapi sürecine başvurmanın insan hayatındaki dönüştürücü etkilerine dikkat çekti.
“PSİKOLOJİ SÜREKLİ GELİŞEN VE DERİN BİR ALAN”
Psikoloji eğitimine ve mesleğe nasıl başladığını anlatan Hatice Kaburga, bu alana yönelmesinin temel sebebini “insanların hayatlarına dokunma arzusu” olarak açıkladı. Psikoloji biliminin bitmeyen, sürekli gelişen ve derinleşen bir alan olduğuna dikkat çeken Kaburga, “Her geçen gün yeni bir teknik ve kuram geliştiriliyor. Bu da mesleğimizi dinamik ve sürekli öğrenmeye açık kılıyor.” dedi.
“TERAPİ SÜRECİ SANILDIĞI GİBİ KOLAY DEĞİL”
Terapi sürecinin uzun, sabır gerektiren ve zorlu bir yolculuk olduğunun altını çizen Kaburga, terapi hakkında yanlış bilinenlere de açıklık getirdi. “Terapistten birkaç tavsiye alıp hayatımıza yön vermek gibi algılanıyor ama terapi, kişinin bilinçdışında kalan duygularını fark etmesi ve bunlarla yüzleşmesi sürecidir. Katarsis yaşanan, zaman zaman zorlayıcı ama dönüştürücü bir süreçtir.” ifadelerini kullandı.
Kaburga, psikodinamik ve bilişsel davranışçı terapileri eklektik bir yaklaşımla birleştirerek ergen ve yetişkin danışanlara hem yüz yüze hem online seanslarla hizmet verdiğini belirtti.
“PSİKOLOG VE PSİKİYATRİST FARKINI DOĞRU ANLAMALIYIZ”
Toplumda sıkça karıştırılan psikolog ve psikiyatrist meslekleri arasındaki farka da değinen Kaburga, “Biz psikologlar olası tanı üzerinden çalışır, kişinin hayatını kökten dönüştürmek için uzun vadeli süreçler yürütürüz. Psikiyatristler ise tıp fakültesi mezunu olup, tanı koyarak ilaç tedavisine yönelir. Bizim amacımız, kişinin kendi iç dünyasını tanımasını sağlamak ve **başa çıkma mekanizmalarını güçlendirmektir.” dedi.
“TERAPİ, KİŞİNİN KENDİNE YAPACAĞI EN ÖNEMLİ YATIRIMDIR”
Hatice Kaburga, terapiye başvurmanın bir zayıflık değil, güç göstergesi olduğunu vurgulayarak, “Kendinizi tanımadan, sağlıklı ilişkiler kuramazsınız. Jung’un da dediği gibi, ‘Başkalarında bizi rahatsız eden her şey, kendimizi anlamamıza yol açabilir.’ Terapiden korkmayın, kaçmayın. Terapi, kişinin hayatını değiştirecek en büyük yatırımdır.” şeklinde konuştu.
“PSİKOLOJİ MESLEĞİNİ SEÇECEKLER İÇİN ALTIN TAVSİYELER”
Psikolojiyi meslek olarak seçmek isteyenlere de tavsiyelerde bulunan Kaburga, bu alanın sürekli eğitim, sabır ve manevi tatmin gerektirdiğini belirtti. “Eğer okumayı, araştırmayı sevmiyorsanız, sadece para kazanmak için bu mesleğe yönelmeyin. Psikoloji bitmeyen bir yolculuktur. Yüksek lisans şart. Ekollere ve yeni kuramlara açık olmak gerekir. Manevi anlamda zorlayan, ama insan ruhuna dokunarak doyum sağlayan çok kıymetli bir meslek.” dedi.
“KENDİNİZİ TANIMADAN İLERLEYEMEZSİNİZ”
Programın sonunda izleyicilere önemli mesajlar veren Kaburga, “Kendinizi tanımadan, ilişkileriniz hep yüzeysel kalır. Önce kendinizi anlamalı, sonra diğer insanlarla sağlıklı bağlar kurmalısınız. Bunun yolu da terapiden geçiyor. Kendinizi keşfetmekten korkmayın.” sözleriyle programı tamamladı.
