HABER ARAŞTIRMA – Araştırmanın yapıldığı ülkelerde kişilerin savaş ve zulüm nedeniyle sığınma talebi haklarının olması konusunda yüksek oranda destek görülüyor. Pratikte ise insanların ülkelerine daha fazla mülteci kabul edilmesi konusunda o kadar da istekli olmadıkları belirtiliyor. Sığınma talebinde bulunanların gerçekten sığınmacı olup olmadığı konusunda da geniş çaplı bir şüphe de küresel kamuoyunda görülüyor. Araştırmanın yapıldığı Türkiye dahil 28 ülkenin hiçbirisinin çoğunluğu pandemi akabinde ülkelerine kabul edilen sığınmacı sayısının artırılmasını desteklemiyor. Aynı şekilde dünya çapında mültecilere dönük olarak daha fazla devlet harcaması ayrılması konusuna destek az. 28 ülkede 74 yaş altı 19 bini aşkın kişiyle online olarak gerçekleştirilen araştırmadan çıkan sonuçlar şöyle:
Araştırmanın yapıldığı tüm ülkelerde çoğunluk ve ortalamada %70’lik bir kesim savaş ve zulüm nedeniyle sığınma talebi prensibinde uzlaşıyor. Bu konuda en çok hemfikir olan ülkeler Arjantin (%79) ve İtalya (%79) ve en az hem fikir olan ülke ise Güney Kore (%51).
‘Sınırlar kapatılsın’
Bu dönemde ülkelerinin mülteci kabul edip etmemesi konusunda kamuoyu ikiye ayrılmış durumda. Ortalamada araştırmaya katılanların yarısı ülkelerinin sınırlarını mültecilere kapatması gerektiği konusuna katılıyor. Öte yandan her on kişiden dördü buna katılmıyor (%43). Mültecilere sınırların kapatılması gerektiğine en çok katılan ülkelerin başında Malezya (%82), Türkiye (%75) ve Hindistan (%69) geliyor. Polonya (%34), Japonya (%38), ABD (%41) ve Arjantin (%41) ise sınırları kapatma politikasına en az destek veren ülkeler olarak görülüyor.
Hindistan, Polonya ve Suudi Arabistan ülkelerinin mültecileri kabul etmeye daha açık olmaları gerektiğini belirten ülkelerin başında geliyor. Bunun tersine, araştırmaya Türkiye, Malezya ve Kolombiya’dan katılan kişiler ülkelerinin mültecileri kabul etmeye daha az açık olmaları gerektiğini belirtiyor.
Küresel kamuoyu ülke hükümetlerinin mültecileri desteklemek için harcamalarını artırmaları konusunda isteksiz. Küresel olarak her yedi bireyden sadece biri (%14) ülkelerinin mültecileri desteklemek üzere yaptığı harcamaları artırması gerektiğini düşünüyor. Araştırmaya Hindistan (%27) ve Suudi Arabistan’dan (%27) katılan bireyler harcamaların artırılması gerektiğini en çok düşünen ülkeler olarak görülüyor. Öte yandan Türkiye (%60) ve Kolombiya (%54)’dan katılan bireyler harcamaların azaltılması görüşünde.
‘En şüpheci Türkler’
Ülkelerine gelen mültecilerin gerçekten mülteci olup olmadığı konusunda geniş çapta bir şüphe var. Aynı şekilde mültecilerin topluma başarılı şekilde entegre olabileceği konusunda da küresel kamuoyu ikiye ayrılmış durumda.
Küresel ortalamada Her 10 kişiden altısı (%62) ülkelerine mülteci olarak gelen yabancıların çoğunun gerçek mülteci olmadığını ve ülkelerine ekonomik nedenlerden ötürü veya ülkelerinin sunduğu refah servislerinden yararlanmak için geldiklerini düşünüyor. Ülkelerine sığınan kişilerle ilgili en çok şüpheci olan ülkeler Türkiye (%81), Malezya (%76) ve Rusya (%75) ve en az şüpheci ülke ise ABD (%49). Küresel olarak %47’lik bir kesim mültecilerin yeni toplumlarına başarılı bir şekilde entegre olacağını düşünüyor.
‘Müsait değiliz’
Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik: “Göç insanlık tarihinin en eski olgularından biri. Son 10 yıl Arap Baharı ve Suriye savaşlarının ardından çok büyük göç dalgalarına sahne oldu. Bu dalgalar sadece bölgeyi etkilemedi, çok uzaklara, İskandinavya’ya kadar vurdu. 1.5 yıllık salgın döneminde her ülkenin kaynaklarını dünya ölçeğinde topyekûn bir mücadele yerine öncelikle kendi vatandaşları için kullandığını gördük. Ekonomik güçlük içindeki ülkelerin aşıya ne zaman erişecekleri hala soru işareti. Dünya Mülteci Günü çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz küresel araştırma da bu çelişkiyi göz önüne serdi. Soru kavramsal boyutta olduğunda 28 ülkeden katılan 19 bin 510 katılımcının %70’i ülkelerin kapılarını savaş ve zulümden kaçan insanlara açması gerektiğini belirtiyor. Buraya kadar güzel bir tablo var. Ancak soru ‘Şu günlerde sınırlarımızı mültecilere tamamen kapatalım mı’ şeklinde sorulduğunda her iki kişiden biri ‘evet’ sınırlarımızı kapatalım diyor. Son yıllarda büyük göç almış Türkiye’de ise bu oran her on kişiden yediye kadar çıkıyor. Mültecilerin gerçekten savaş ve zulümden kaçtıklarına dair inanç zayıf, 28 ülke toplamında her on kişiden altısı buna inanmıyor, Türkiye’de bu oran %80’i aşıyor. Yani evet savaştan ve zulümden kaçanları ülkemize kabul edelim ama şimdi değil, şu aralar müsait değiliz!!!…”