Uzman psikolog Zeynep Ödemiş, psikolojinin köklerine doğru programının üçüncü bölümünde, Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) üzerine bilgilendirme yaptı. Programa klinik psikologlar Deniz ve Esranur Kombak da katıldı.
Obsesif Kompülsif Bozukluk’un (OKB) temel özelliklerini açıklayan Ödemiş, bozukluğun tekrarlayıcı, rahatsız edici düşüncelerle karakterize olduğunu belirtti. Bu düşüncelerin kişinin kurtulamadığı, mantıklı çabayla da giderilemeyen türden olduğunu vurguladı.
OKB’nin kadınlarda daha yaygın olduğunu ve genellikle 20-30’lu yaşlarda ortaya çıktığını ifade eden Ödemiş, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde de görülebileceğini söyledi. OKB’nin altında yatan düşüncelerin doğal olarak akışkan olduğunu ancak kişinin bu düşünceleri aşırı kurcaladığında ve üzerinde fazla durduğunda sıkıntıların başladığını açıkladı.
En sık rastlanan OKB türlerinden birinin kirlenme obsesyonları olduğunu ve bu obsesyonlara karşı temizlik kompülsiyonlarının geliştiğini belirten Ödemiş, kontrol kompülsiyonları, dini ve cinsel obsesyonlar gibi diğer türlerin de yaygın olduğunu dile getirdi.
OKB’nin nedenlerine de değinen Ödemiş, genetik yatkınlık, serotonin düzeyindeki düşüklük ve öğrenme yoluyla edinilen davranışların etkili olduğunu ifade etti. Tedavi aşamasında terapinin önemine vurgu yaparak, hastaların belirtilerini kontrol altına alma yöntemlerine değindi.
Esranur Kombak ise belirtiler arasında temizlik takıntıları, kuşku obsesyonları, kontrol kompülsiyonları gibi yaygın örnekler verdi. Kombak, her takıntının bir bozukluk olmadığını, işlevselliği bozan ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen takıntıların OKB olarak kabul edildiğini söyledi.
Programda sunulan bilgiler, Obsesif Kompülsif Bozukluk hakkında genel bir anlayış sağladı ve bu rahatsızlığa sahip bireylerin doğru tanı ve tedaviye erişimini desteklemek adına önemli bir bilgilendirme kaynağı oldu.
