Kuru göz problemleri, genellikle kapalı ortamda ve bilgisayar başında çalışmanın, kontakt lensler veya maske gibi tetikleyicilerin neden olduğu akut bir inflamatuar hastalıktır. Maskeye bağlı olarak gelişen göz kuruluğunda, solunan hava yukarı doğru ve gözlerin yüzeyi boyunca akıtıldığında meydana gelir; aslında tipik olarak kullanıcının maskesi düzgün takılmadığında oluşur.
Yakın zamanda yapılan bir inceleme, maske kullanımından kaynaklanan göz kuruluğu ve tahrişinin, nüfusun büyük bir yüzdesi için bir sorun haline gelebileceği sonucuna varmıştır.
GÖZ KURULUĞU NEDEN OLUR?
Genellikle kronik bir durum olarak kabul edilen kuru göz hastalığı doğası gereği epizodik de olabilir; tüm hastalar tutarlı semptomlar yaşamaz. Bunun yerine, çeşitli potansiyel tetikleyicilerin bir sonucu olarak değişen seviyelerde rahatsızlık ile kuru göz alevlenmeleri yaşarlar. Göz kuruluğu tanısı alan hastaların yüzde 80-90’ında aynı zamanda inflamatuar alevlenme dönemleri olmasına rağmen, anketler ayrıca hastaların yaklaşık yarısının yalnızca alevlenmelerden muzdarip olduğunu bildirdiğini ortaya koymaktadır.
Kuru gözü olan hastalarda görme bozukluğu, rahatsızlık, yanma hissi ve akıntı olabilir. Diğer bir kategori, yılın büyük bir bölümünde tamamen asemptomatik olan hastaları içerir; bununla birlikte, periyodik kuru göz alevlenmelerinden muzdariptirler.
Gözleri kuru olan kişilerde tahriş, kumlanma, kaşınma veya yanma, gözlerinde bir şey hissi, aşırı sulanma ve bulanık görme görülebilir.
Göz kuruluğunun en yaygın olası nedenleri;
– Uçakta uzun yolculuklar, mevsimsel alerjiler, fan kullanımı ve kapalı havaya maruz kalma gibi olumsuz çevresel faktörler,
– Kronik astım, romatoid artrit, iç mekan ısıtma veya soğutma, duman veya ilaçlar gibi kronik inflamatuar durumlar,
– Karaciğer, havuç ve brokolide bulunan A vitamini veya balık, ceviz ve bitkisel yağlarda bulunan omega-3 yağ asitleri bakımından düşük bir diyet yemek.
GÖZ KURULUĞUNU ÖNLEMENİN YOLLARI
Yukarıda bahsedilen yaygın olarak gözlenen semptomların yanı sıra, kronik kuru göze sahip bazı kişiler semptomlarının geceleri daha da kötüleştiğini fark edeceklerdir. Bunun, tüm gün gözlerinizi kullanmaktan kaynaklanan yorgunluk, geceleri metabolizmanızdaki değişiklikler ve bazı tıbbi durumlar dahil olmak üzere çeşitli nedenleri olabilir.
Kuru göz, geçici veya kronik bir durum olabilir. Kronik bir durumda, semptomlarınız iyileşebilir veya kötüleşebilir, ancak asla tamamen kaybolmaz. Kronik kuru göz, gözleriniz yeterince gözyaşı üretemediğinde oluşur. Göz kuruluğu semptomlarını azaltmanın bazı yolları;
– Çok fazla hava hareketi olan yerlerden kaçının,
– Kış mevsiminde nemlendiriciyi açın,
– Sigara dumanından uzak durun,
– Sıcak kompresler kullanın ve göz kapaklarınızı yıkayın,
– Bir omega-3 yağ asidi takviyesi deneyin,
– Daha fazla su içmek, vücudunuzun sağlıklı miktarda gözyaşı üretmesine yardımcı olabilir, bu da kuru gözleri önlemek için önemlidir. Gözyaşı ve yağ bezleri üretmek için sağlıklı gözyaşı bezlerine sahip olmak da önemlidir, böylece gözyaşları çok çabuk buharlaşmaz. Kafein veya alkol içeren içecekler dehidrasyona neden olabilir.