Seyfettin Keleş, kendi hayat hikayesiyle yazarlık dünyasına adım atan bir isim olarak dikkat çekiyor. Bir televizyon programından aldığı ilhamla yazmaya başlayan Keleş, Hatay’ın Altınöz ilçesinde doğduğunu ve 1985 yılına kadar bu köyde yaşadığını belirtiyor. Daha sonra yurt dışına çıkma mecburiyeti doğunca İsviçre’ye giden Keleş, burada yeniden hayatını kurdu ve halen İsviçre’de ikamet ediyor.
Keleş’in yazarlık serüveni oldukça verimli geçmiş. Kendi ifadesine göre, 11 kitap yazmış ve bunlardan biri matbaada basılmak üzere. Kitaplarının içeriği genellikle kendi hayat hikayeleri ve kişisel düşüncelerine dayanırken, bazı eserlerinde tarihî ve siyasi figürlere odaklandığı görülüyor. Özellikle Atatürk’ün yaşasaydı nasıl bir Türkiye olurdu sorusundan yola çıkarak bir kitap yazan Keleş, bu eserlerinde geniş bir yelpazede konuları ele alıyor.
Yazarlık sürecinde dürüstlük ve cesaretin önemine vurgu yapan Keleş, okurlara kitapların faydalarını anlatarak herkesi okumaya teşvik ediyor. Ona göre, okumanın hiçbir zaman zarar getirmeyeceği ve her okunan şeyden faydalar elde edilebileceği önemli bir gerçek.
Seyfettin Keleş’in yazdığı kitapların içeriği, genellikle kişisel deneyimlerinden ve duygularından besleniyor. Ancak, eserlerinde aynı zamanda toplumsal konulara da değinerek okurlarına farklı bakış açıları sunuyor. Bu nedenle Keleş’in eserleri, sadece kişisel deneyimlerini anlatan değil, aynı zamanda toplumun genelini de ilgilendiren önemli bir içeriğe sahip.
Son söz olarak, Keleş okurlara okumanın önemini hatırlatırken, yeni projelerinden de bahsediyor. Gelecek yıllarda da okurlarını aydınlatmayı ve bilgilendirmeyi hedefleyen Keleş, yazarlık serüvenine devam ediyor.
