1. Haberler
  2. POLİTİKA
  3. ‘AB, stratejik körlük içinde’

‘AB, stratejik körlük içinde’

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin karşılaştığı onca haksızlığa rağmen yarım asırdır ısrarla ve sabırla Avrupa Birliği’ne tam üyelik mücadelesi verdiğini ve artık neticelendirilmesini istediğini söyledi. Erdoğan, “Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını, olumlu gündem çerçevesinde katılım sürecini ilerletmesini bekliyoruz” dedi.

Erdoğan, Türkiye’nin Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Dönem Başkanlığı kapsamında Antalya NEST Kongre Merkezi’nde düzenlenen GDAÜ Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin açılışında konuştu. Zirveye katılanların, Türkiye’nin salgına karşı aldığı tedbirleri ve güvenlik-turizm sertifikasyon programı kapsamındaki uygulamalarını da yakından görme fırsatı bulacağını vurgulayan Erdoğan “Başta siz dostlarımız olmak üzere tüm Avrupa halklarını, tatillerini geçirmek üzere ülkemize beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum” dedi.

GDAÜ’nün Güneydoğu Avrupa’da barış, güvenlik ve istikrar ortamını sağlam temeller üzerine inşa etmek amacıyla 1996’da hayata geçtiğini anımsatan Erdoğan, “İyi komşuluk ilişkilerini esas alan iş birliği sürecinin bu sene 25’inci kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz. Sürecin bugünlere gelmesinde emeği ve katkısı bulunan tüm devlet ve hükümet başkanlarına, bakanlara, diplomatlara, şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. 7 ülkenin öncülüğünde çıktığımız bu yolda, 25 yıl içinde 13 katılımcıya sahip büyük bir aile olduk” dedi.

GDAÜ’nün sadece siyasi ve güvenlik iş birliğini geliştirmek, ekonomik ilişkileri desteklemek için tesis edilmediğini vurgulayan Erdoğan, sürecin aynı zamanda demokrasi, adalet ve yasa dışı faaliyetler ile mücadele gibi alanlarda da iş birliğinin güçlendirilmesini hedeflediğini söyledi.

Suni ayrım

AB’nin Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile üyelik müzekkerelerine başlama kararı almasının doğru yönde atılmış bir adım olduğunu ifade eden Erdoğan, Kosova ve Bosna Hersek’e desteğini sürdürmesini, Sırbistan ve Karadağ’ın müzakere sürecini başarıyla sonuçlandırmasını temenni ettiğini belirtti.

Bütünleşme sürecinde “Batı Balkanlar” ve “Türkiye” şeklinde yapılmak istenen suni ayrımı ise ortak değerlendirmelerle bağdaştıramadıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin tam üye olarak yer almadığı bir AB’nin, çekim ve güç merkezi olma hedefine ulaşması da mümkün değildir. Karşılaştığımız onca haksızlığa rağmen yarım asırdır ısrarla ve sabırla sürdürdüğümüz tam üyelik mücadelemizin artık neticelendirilmesini istiyoruz. Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını, olumlu gündem çerçevesinde katılım sürecini ilerletmesini bekliyoruz. Türkiye, Güneydoğu Avrupa’da yürüttüğü ikili ve çok taraflı faaliyetlerinde her zaman iş birliğini ve ortak çıkarları gözetmiştir. Türkiye-Bosna Hersek-Sırbistan ve Türkiye-Bosna Hersek-Hırvatistan arasında tesis edilen üçlü mekanizmalar bunun en güzel örnekleridir. Bölgeye yönelik girişimlerimiz, birilerince farklı yansıtılmak istense de hiçbir surette diğer inisiyatiflere rakip veya alternatif değildir. Bilakis faaliyetlerimiz yürütülmekte olan diğer çabaları güçlendirmiştir.”

‘Tribünden seyredemeyiz’

Türkiye’nin enerjide de Avrupa’nın en önemli ortaklarından birisi olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Terörle mücadelede dayanışma içinde olmamız, bölgemizin selameti açısından çok önemlidir…  Terörün her türlüsü ile mücadele konusunda bölge ülkeleriyle tecrübe ve bilgi paylaşımına her zaman hazırız. Güneydoğu Avrupa ülkeleri olarak düzensiz göç akımlarında da olan biteni tribünden seyretme lüksümüz yoktur. Türkiye halihazırda 3,7 milyonu Suriyeli, 4 milyondan fazla sığınmacıya güvenli liman konumundadır. Maalesef düzensiz göç ve Suriyeli mazlumlara sahip çıkma hususunda da uluslararası toplumdan gereken desteği göremiyoruz. Göç krizinin yansımalarından biri de nefret söylemlerinin tırmanmasıdır. Küresel ölçekte artan ırkçılık, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı giderek bir milli güvenlik sorununa dönüşüyor.”

‘Atina’ya başarılar’

“Üçüncü kez üstlendiğimiz Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Dönem Başkanlığımız sırasında hepimizi doğrudan etkileyen tüm meselelere ortak çözümler üretmeye çalıştık” diyen Erdoğan, 1 Temmuz itibarıyla dönem başkanlığını devralacak Atina’ya da şimdiden başarılar diledi.

Erdoğan’dan Biden’a: Müttefikin yerine terör örgütlerini tercih tarihi bir hatadır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede ABD’nin terör örgütü PKK/YPG ile ilişkisi konusunda açık ve net konuştuğunu ifade ederek, “Biz her zaman ‘iyi terörist, kötü terörist’ şeklindeki ikircikli tavırla, terörün yok edilemeyeceğini vurguladık” dedi.

Azerbaycan ziyareti sonunda basın mensuplarıyla sohbet eden Erdoğan, Brüksel’de Biden’la yaptığı görüşmenin içeriğini anlatırken şunları söyledi: “Terörün hedefi olan bir müttefikin yanında durmak yerine, o müttefikin mücadele ettiği terör örgütlerini tercih etmek tarihi bir hatadır. Ben şuna inanıyorum; biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Bu işin başka yolu yok. Biz güvenlik güçlerimize inanıyoruz, güveniyoruz. Ve güçlüyüz elhamdülillah. Bunu Libya’da, Suriye’de, burada (Karabağ) ispat ettik. Bunları da Sayın Biden’la çok açık, net konuştum.”

Biden’a, “Türkiye olarak gerek F-35 gerekse S-400 konusunda farklı bir adım atmamızı beklemeyin” dediğini aktaran Erdoğan, “Yakın markajda işleri takip etmemiz lazım. Bütün haklarımızın takipçisi olacağız. Savunma sanayisi ile ilgili tüm konuları, müşterek atabileceğimiz adımları görüşmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Erdoğan, Biden’in Türkiye ziyareti için de, “Takvim belirmedi ama takvimin sinyalleri ortaya çıktı” mesajını verdi.

Erdoğan, özetle şunları kaydetti:

ERMENİSTAN KARABAĞ ZAFERİ’Nİ KABUL ETMELİ: Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi gerçeğini kabul etmesi, bölgenin önünde açılan bu yeni dönemi doğru okuması gerekiyor. Ermenistan, güven artırıcı adımlar atmaya da başlamalı. Döşediği mayınların haritalarını Azerbaycan’la paylaşması bu yönde önemli bir ilk adımı teşkil edecektir. Mayın temizleme konusunda biçer döver aletlerine de benzeyen bir aracı Türkiye olarak üretiyoruz. Azerbaycan’a bundan 10 kadar verdik. İlk etapta sayıyı 20’ye çıkaracağız. Biz bunları kendimiz de kullanıyoruz. Terör bölgelerinde bunlardan istifade ediyoruz.

PUTİN İLE GÖRÜŞECEĞİZ: Azerbaycan’ın Zengezur projesini destekliyoruz. Konuyla ilgili şu an itibarıyla Rusya tarafında bir görüş ayrılığı ya da bu işi geciktirme gibi bir niyet olduğuna ihtimal vermiyorum. Tam aksine, Rusya burada daha yardımcı bir hava içerisinde. Gerek Aliyev kardeşimin görüşmeleri var, gerekse yakın bir zamanda ben de ikili bir görüşmeyi Sayın Putin’le yapacağız.

AFGANİSTAN’DA DAHA FAZLA SORUMLULUK: Türkiye, Afganistan’da istikrar ve barış için en fazla çaba gösteren ülkelerin başında geliyor. NATO misyonuyla bulunduğumuz Afganistan’da sürdürülebilir bir huzur ortamının tesisi için her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz. ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararı sonrasında, Türkiye burada çok daha fazla sorumluluk alabilir. İnşallah biz Afganistan’daki kardeşlerimizin sıkıntılara düçar olmasına fırsat vermeyiz. l ANKARA Milliyet

ABD: Kabil için mutabakata varıldı

Beyaz Saray, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan-ABD Başkanı Joe Biden görüşmesinde iki ülkenin Kabil Havalimanı konusunda genel bir mutabakata vardığını belirtti. Beyaz Saray muhabirleri ile telefon brifingi gerçekleştiren Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan bu havalimanının güvenliğinin sağlanması konusunda belirli desteğe ihtiyaç duyacağını söyledi, Biden da kendilerine destek taahhüdü verdi. Türkiye’nin (Kabil) Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenliğinin sağlanmasında öncü rol oynaması konusunda mutabakata varıldı. Şimdi bunu nasıl uygulayacağımız konusunda çalışıyoruz. Türklerin bu rolün altından kalkabileceğine güveniyoruz” ifadesini kullandı.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir