İngiltere’nin en önemli geleneklerinden biri olan ve yıl boyunca büyük bir heyecanla beklenen The Royal Ascot At Yarışları’na 10 yıldır Moda İletişim Danışmanı olarak bir Türk kadını Nazer Bullen, damgasını vuruyor. Bullen, her yarış zamanı farklı bir dünyanın kapılarının açılması için çalıştıklarını söylerken, bu sene yapılan yarışların modasını Milliyet’e anlattı.
İstanbul Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitiren, İngiltere’ye dil eğitimi için giden ve ardından Türkiye’ye dönmeyi düşünen Nazer Bullen’in hayatı bir İngiliz’e aşık olmasıyla değişmiş. Altı ayda dönmeyi düşündüğü İngiltere’de kalışını aşk için uzatırken bir yandan da kendine farklı bir kariyer seçmiş. Medya alanında eğitim alan ve çeşitli dergilerde çalışan Bullen, modaya olan ilgisiyle işini birleştirmiş. Moda iletişimi yani Fashion PR alanında çalışmalara başlayan Bullen, uzun yıllar çalıştığı Goodley Bullen PR şirketinin ortaklarından biri olmayı başarmış.
Ascot aslında bir moda şov
Bu süreçte efsanevi The Royal Ascot At Yarışları’nı düzenleyenlerle de çalışmaya başladıklarını anlatan Bullen, yaptıklarını şöyle anlattı: “Bize ilk geldiklerinde ‘Tamamen bizim çalışma alanımızın dışındasınız ama size moda konusunda seve seve yardımcı oluruz’ dediğimizde aslında onların da istediklerinin tam olarak bu olduğu ortaya çıktı. Çünkü Ascot bir yarış ama bir taraftan da beş gün boyunca İngiltere’nin dört bir yanından gelen kadınların, en güzel kıyafetlerini ve şapkalarını taktıkları bir moda şov. En uç noktaların bir araya geldiği, çok enteresan insanların aynı çatı altında toplandığı bir etkinlik… Bu kadar önemli organizasyonda insanların neler giymesi gerektiğini bilmediklerini fark ettik. Bunun için Royal Ascot Style Guide adı altında bir dergi çıkardık. Burada, ‘İnsanlara neler giyebileceklerini gösterelim’ istedik. Çok küçük başladık ve büyük farklı bir dünya yarattık. Mesela Ascot’un simgelerinden biri de şapkalar. İnsanlar üç dört ay öncesinde bu şapkaları satın almaya başlıyor ve fiyatları bin pound’a kadar çıkabiliyor. İlk kez kadınlarda takım elbise fikrini biz soktuk. Ascot’u gençleştirdik ve yeniledik.”
Çiçekten taçlar
Yarışların bu yıl büyük ilgi gördüğünü dile getiren Bullen, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanlar pandemiden çıktı. Onlara dedik ki, ‘Ascot’a gelin ama çok pahalı kıyafetler giymek zorunda değilsiniz.’ Türk çiçekçi İpek Ross ile bir proje ürettik. Çok güzel çiçeklerden taçlar yaptı.
Türkiye hayali
Bullen, uzun yıllardır İngiltere’de yaşamasına rağmen Türkiye ile bağını hiç koparmadığını anlatırken, “Türkiye benim vatanım ve çok düşkünüm. Atatürkçü bir Türk kadınıyım. Bir gün Türkiye’ye dönmeyi ve orada iş yapmayı çok isterim. Mutlaka da döneceğim. Şartların doğru olmasını bekliyorum. Benim eşim İngiliz ama benden daha çok Türk. Türkiye’yi çok seviyor” dedi.
Modanın kalbinin attığı yarışlar
Royal Ascot At Yarışları yaklaşım 300 yıldır İngiliz Kraliyet Ailesi onuruna düzenleniyor. İngiliz sosyetesi ve kraliyetinden konukların yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen insanlara da açık olan etkinliğe, her yıl birbirinden farklı şapka tasarımları damgasını vuruyor.
Kapağına Türk modacıyı taşıdı
İngiltere’de yaşayan Türk moda tasarımcısı Zeynep Kartal, bu sene Royal Ascot Style Guide Dergisi’nin kapağında yer aldı. Dergi ilk kez Türk bir isimle çekim yaparken, Kartal bu yıl Moda Kurulu Başkanı da seçildi. Kartal, siyah ve beyazın muhteşem döngüsünü anlatan özel bir ceket elbise tasarlarken, Viktorian şapka ise moda çevreleri tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Modacı, geçtiğimiz yıl yine yarış kapsamında ‘Styled with thanks’ adıyla başlatılan bağış kampanyasına moda tasarımcısı olarak seçilen tek Türk olarak yerini almıştı. Bağış kampanyasına özel olarak tasarımcı, The Royal Ascot At Yarışları için gökkuşağı konseptinde rüya kıyafetiyle moda çevrelerinin yine beğenisini kazanmıştı.