Bakan Pakdemirli, Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ‘Anadolu Soruyor’ programında soruları yanıtladı. Tarım ve hayvancılığın önemine değinen Pakdemirli, “Türkiye’de şu an çiftçimizin ortalama yaşı 55 civarında. Bu ne kadar korkutucu görünse de diğer ülkelerde 65 yaş civarında. Bir projemiz var. 100 bin lira hibe veriyoruz. Bunu baba oğluna yapmaz. 100 bin lira tarımda bir işe başlamak için önemli bir başlangıçtır” diye konuştu.
‘MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ HALİNE GELDİ’
Bakan Pakdemirli, taklit ve tağşiş ürünlerle ile ilgili, “Kolay para maalesef vatandaşımızı, üreticimizi çekiyor. Bunların hepsinde önemli bir miktarda bir haksız kâr ve haksız rekabet unsuru doğuyor. Bununla ilgili bizim çok önemli bir kanunda değişikliğe ihtiyacımız yoktu. Kanun, yönetmelik vardı. Adamı yakalıyorsunuz, 25 bin lira ceza kesiyorsunuz ama o yapmış olduğu tağşiş olayından 10 tonluk tağşiş yaptı. Sizin cezanızı ödüyor, ifşayı da göze alıyor; bence bu rezilliktir. Sonradan firma ismini değişiyor, devam ediyor. Bu artık bir milli güvenlik meselesi haline geldi. Haksız rekabete göz açtırmayacağız, vatandaşın sağlığıyla oynayan firmalara göz açtırmayacağız. İşini doğru dürüst yapmayanların gıda sektöründe işleri yok. Vatandaşlarımızın şüphelendiği her konuda ‘Alo 174’ var; bizi ararlarsa gideceğiz, denetleyeceğiz. Vatandaşlar şüphelendiği konularda bize başvursunlar” dedi.
‘ELEKTRİKLİ TRAKTÖR YAKIN ZAMANDA ÇIKACAK’
Bakan Pakdemirli, dijital değişimle ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, şunları kaydetti:
“Herkes biliyor ki önümüzdeki birkaç 10 yıl bilgi çağı olacak. Tarım da bunların dışında tutulacak bir şey değil. Teknoloji ile hiç tanışmamış bir kitle olma ihtimali var mı, olamaz. Elektrikli traktör, seri üretime geçildi. En yakın zamanda da seri üretimden elektrikli traktör çıkmış dolacak. Ben bunu son derece önemli görüyorum. Kulak küpemiz var. Hayvanların hareketlerini, sağlıklarını takip etmeye çalışıyoruz. Önemli olan hayvan varlığını teknoloji sayesinde nasıl arttırırız? Bunları 20 milyon hayvanda denedik. Şimdi 2 milyona çıkıyoruz. Sonraki amacımız 18 milyona çıkmak. Bölge takibi, hayvan sağlığı birçok konuda bize fayda sağlayacak. Döl verimi artışı ile beraber yüzde 5 Türkiye’de hayvan sayısını artırıyor olacağız. Yani teknolojiyi kullandığınız zaman size bir ek artısı olması lazım.”
‘5 MİLYON HAYVANIMIZ HAZIR’
Bakan Pakdemirli, yaklaşan Kurban Bayramı’na ilişkin, “2020’de 2,8 milyon küçükbaş, 960 bin büyükbaş hayvan kesildi. 2021’de 3,7 milyon küçükbaş 1 milyon 350 bin büyükbaş ve toplamda da 5 milyon hayvanımız hazır. Geçen sene kesilenden yüzde 50 daha fazlası hazır. Vatandaşlarımız hiç endişe etmesin. Pazarlar kurulunca geçe kalmasınlar, beğendikleri hayvanları seçsinler. En sağlıklı şekilde vatandaşlarımıza ulaştıracağız. Fiyatların makul olacağına inanıyorum. Fiyatlarda çok önemli bir artış ben beklemiyorum. Yem fiyatının artışı; süt ve etin maliyetine sirayet ediyor. Biz son 3 senedir dünyanın içinde bulunduğu konjonktürden dolayı artışa maruz kaldık. Elimizdeki doğru maliyetlendirilmiş ürünleri üreticinin daha az fiyatta tüketebilmesi için piyasaya ürün sağladık, ürün sağlamaya da devam ettik. Bu sene bunu biraz daha genişletiyoruz. Ayda 200 bin ton arpa, 200 bin ton da mısır. Sübvanse fiyatlardan vermek kaydıyla bunun yarısını üretici yarısını da yem sanayicilerine vereceğiz. Yem fiyatlarının da buradan sabit kalması, düşmesi ve bir sonraki hasada kadar da artmamasını sağlamaya çalışacağız” diye konuştu.
ÇAY VE FINDIK FİYATLARI
Çay ve fındık fiyatlarına da değinen Bakan Pakdemirli, “Çayla ilgili 4 lira fiyat bence de iyi bir fiyat. Burada 4 lira olmasında en büyük katkıyı Cumhurbaşkanı’mız yapmıştır. Son derece iyi bir fiyat. Eminim ki özel sektördeki firmalarımız da bunu kabullendi. Çaykur da işleyebildiği kadarını alma konusunda iş yapıyor. Her gün daha fazla alma gayreti içerisinde arkadaşlarımız çalışıyorlar. Biz burada bakanlık olarak dayatıcı bir çalışma yerine üniversitemize çalışma yaptırdık. Arkadaşlarımız inceliyor. Bu işi daha sürdürülebilir bir noktaya ortak akıl çıkarabilirsek çalışmamızı yapacağız. Teknik çalışmaların ötesinde biraz daha bizim orada üreticiyle, sivil toplumla, yerel siyasette bu konuların konuşulması lazım. Fındıkta da muhtemelen yine aynı politikaları sürdüreceğiz. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin hububat alımı sürekli görevidir. Ama fındık alımı için biz her sene Cumhurbaşkanı’mıza gider müsaade alırız. Biz yine Cumhurbaşkanı’mıza gideriz. Çiftçimizi memnun etmek maksadıyla elimizden ne gelirse yaparız. Yine çalışmamıza başladık. Bizim burada rekolteyi görmemiz lazım” dedi.