Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Ekim 2025 enflasyon rakamlarını açıklamasıyla birlikte milyonlarca emeklinin dört aylık maaş artış oranı da kesinleşmiş oldu. Son veriler doğrultusunda SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin dört aylık enflasyon farkı yüzde 10,25, memur ve memur emeklilerinin farkı ise yüzde 16,56 olarak belirlendi. Bu oranlar, Ocak 2026’da yapılacak maaş artışlarının alt sınırını şimdiden belirlemiş oldu.
Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım aylarını kapsayan dört aylık dönemde TÜFE’de yaşanan kümülatif artış, emekli maaşlarında yapılacak güncelleme için temel teşkil ediyor. Söz konusu artış oranı, memur ve memur emeklilerinin toplu sözleşmeden doğan zamlarının üzerine eklenecek. Bu da ocak ayında maaşların ciddi oranda yükselmesi anlamına geliyor.
Ekonomistler, dört aylık verinin sadece bir ön gösterge olduğunu, Kasım ve Aralık ayı enflasyon verilerinin açıklanmasıyla zam oranının yüzde 15’i aşabileceğini öngörüyor. Özellikle gıda, kira ve enerji fiyatlarında yaşanan artışların, yılın son iki ayında da genel enflasyon seyrini yukarı yönlü etkileyebileceği belirtiliyor.
Emekliler açısından enflasyon farkı kritik öneme sahip. Çünkü bu fark, maaşların alım gücünü korumak için yapılan otomatik düzenlemeyi ifade ediyor. Ancak birçok emekli temsilcisi, mevcut artış oranlarının yeterli olmadığını savunuyor. Hayat pahalılığı, gıda enflasyonu ve barınma maliyetlerinin hızla artması nedeniyle, hükümetten refah payı adı altında ek zam yapılması yönünde beklenti bulunuyor.
Türkiye genelinde yaklaşık 16 milyon emekli bulunuyor ve bu artış oranları milyonlarca haneyi doğrudan etkiliyor. Özellikle sabit gelirli kesim, temel tüketim kalemlerindeki fiyat artışlarını dengeleyebilmek için maaşlarda yapılacak zam oranlarını yakından takip ediyor. Emekliler, dört aylık yüzde 10,25’lik farkın şimdiden maaşlara yansıtılması gerektiğini savunuyor.
Memur kesimi açısından da durum farklı değil. Toplu sözleşmeyle belirlenen zam oranının yanı sıra, enflasyon farkının da eklenecek olması maaşlarda ciddi bir artış yaratacak. Bu gelişme, özellikle kamu çalışanları için yeni yılda ekonomik rahatlama beklentisini artırdı.
Uzmanlara göre enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde bu farkların zamanında açıklanması, hanehalkı bütçesinin planlanması açısından büyük önem taşıyor. Ekonomistler, 2026 yılı itibarıyla para politikasındaki sıkı duruşun sürmesi halinde enflasyonun kademeli olarak düşeceğini, buna rağmen maaş artışlarının gelir dağılımındaki bozulmayı dengelemede kritik rol oynayacağını belirtiyor.
Ayrıca, yılın son iki ayında açıklanacak yeni TÜİK verileriyle birlikte kesinleşecek altı aylık zam oranı, emekli ve memur maaşlarının nihai şeklini belirleyecek. Eğer Kasım ve Aralık aylarında da fiyat artışları devam ederse, ocak ayında yapılacak zam oranı yüzde 18-20 aralığına kadar yükselebilir.
Emekliler cephesinde beklenti yalnızca enflasyon farkı değil. Birçok dernek ve sivil toplum kuruluşu, en düşük emekli maaşının yeniden düzenlenmesi, kök maaş sisteminin güncellenmesi ve bayram ikramiyelerinin artırılması yönünde taleplerini yineliyor.
TÜİK’in açıkladığı dört aylık oran, sadece bir ekonomik veri değil; aynı zamanda milyonlarca vatandaşın geçim planını belirleyen en önemli göstergelerden biri oldu. 2026 yılına girerken, emeklilerin ve çalışanların gözleri Kasım ve Aralık ayı enflasyon rakamlarında olacak.
