Meme kanseri gelişiminde ilerlemiş yaş, obezite, genetik faktörler, alkol gibi pek çok risk faktörü ile birlikte beslenme alışkanlıkları da önemli yer tutmaktadır. Beslenme alışkanlıklarımızı değiştirerek birçok kanserde olduğu gibi meme kanseri riskimizi de azaltmamız mümkündür.
Meme kanserinin erken tarama ve teşhis ile önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, ayrıca olumsuz alışkanlıkların da değiştirilerek bu hastalığa yakalanma riskinin minimal düzeye çekilebileceğini kaydetti.
VÜCUTTA ARTAN İLTİHAP KANSERE NEDEN OLUYOR
Yakın zamanda European Journal Epidemiology dergisinde yayınlanan bir çalışmada, 350 binin üzerindeki kadının beslenme alışkanlıkları ve bunların meme kanseri riski üzerindeki etkilerinin araştırıldığını kaydeden Prof. Dr. Coşkun, “Bu çalışmada yaklaşık 15 yıllık takip neticesinde 13 bin 200 kadına meme kanseri teşhisi konulmuştur. Kadınların tükettiği ve ‘proinflamatuar’ yani iltihap yapıcı besinler olarak adlandırılan kırmızı ve işlenmiş etler, kızarmış yağlı besinler, şeker ve doymuş yağlar açısından zengin şekilde beslenen kadınlarda bu besinleri az tüketen kadınlara göre meme kanseri riski yüzde 12 daha fazla olarak bulunmuştur. Bu etki menapoz öncesi kadınlarda daha belirgindir. Bu tür gıdalar ile beslenme iltihabi durumu artırarak meme kanseri gelişimine yol açmaktadır.” şeklinde konuştu.
“BESLENME TEK RİSK FAKTÖRÜ DEĞİL”
Sadece kötü ve düzensiz beslenmenin meme kanserini tetikleyen bir faktör olmadığına da dikkat çeken Prof. Dr. Coşkun, “Tabii ki beslenme meme kanseri açısından tek risk faktörü değildir. Ama özellikle risk altındaki kadınların kırmızı et ve işlenmiş gıdalardan, doymuş yağ açısından zengin besinlerden kaçınması, bunun yerine iltihabı önleyici olarak bilinen sebzeler, meyveler, bitkisel proteinler ve lif açısından zengin tahılları tercih etmesi uygun olacaktır. Bunların yanında egzersiz, alkol ve sigaradan uzak durulması, obezitenin önlenmesi diğer riski azaltacak faktörlerdir.” açıklamasında bulundu.