Ankara, 19 Ağustos 2025 – Türkiye’nin savunma sanayisinde milli teknoloji atağı, stratejik açıdan kritik bir dönüşümü işaret ediyor. Hedef, dışa bağımlılığı azaltarak, yerli üretim kapasitesini yükseltmek ve savunma sistemlerini modern, güçlü bir altyapıya taşımak.
Savunma Bakanlığı yetkilileri ve teknoloji firmalarının ortak çalışmalarıyla hayata geçirilen projeler, “yerli ve milli” konseptini somut uygulamalara dönüştürüyor. Bu projeler arasında insansız hava araçları (İHA), ileri seviye radar sistemleri, otonom silah sistemleri ve siber savunma çözümleri öne çıkıyor.
Yeni stratejinin merkezinde Ar-Ge yoğun yatırımlar, nitelikli insan kaynağı ve uluslararası iş birlikleri yer alıyor. Teknoloji transferi, yerli üretim süreçlerinin geliştirilmesi ve kalite kontrol altyapılarının güçlendirilmesi, savunma teknolojilerinde dışa bağımlılığın azaltılması için temel unsurlar olarak değerlendiriliyor.
Savunma sanayii şirketleri, projelerinde yazılım donanım entegrasyonu, veri güvenliği ve yerli tedarik ağları kurma konusunda yoğun mesai harcıyor. Bu sayede maliyet avantajı sağlarken, stratejik teknolojilerin kontrolünü tamamen ulusal düzeyde tutmak hedefleniyor.
Uzmanlar, bu dönüşüm sürecinin yalnızca askeri alanda değil, sivil teknolojik sektöre de pozitif yansımaları olacağını belirtiyor. Havacılık, enerji, elektronik ve iletişim gibi sektörlerde maliyet azaltımı, teknolojik yetkinlik kazanımı ve dışa bağımlılığın azalması bekleniyor.
Milli teknoloji odaklı savunma stratejisi, Türkiye’nin askeri kapasitesini güçlendirirken aynı zamanda ekonomik büyüme ve teknolojik bağımsızlık vizyonunu da pekiştirecek gibi görünüyor.
