İZMİR (İHA) – ‘Yalnız minare’ camisine kavuştu
İzmir Tire’deki yalnız minare restore edildi, cami kalıntıları Koruma Kurulu kararı gereği korunarak minarenin yanındaki alanda cami inşa edildi
İZMİR – İzmir Tire’deki tarihi “yalnız minare”, 1940’lı yıllarda yıkılan camisine kavuştu. Vakıflar Genel Müdürlüğü İzmir Bölge Müdürlüğü, yalnız minareyi aslına uygun şekilde restore etti, çevresindeki cami kalıntıları ise Koruma Kurulu kararı gereği korumaya alındı. Aynı parsel içindeki başka bir alanda ise cemaatin ibadet etmesi için camii inşa edildi.
İzmir’de, Ödemiş-Tire karayolunun üzerinde bulunan “yalnız minare”, restorasyon çalışmaları kapsamında camisine kavuştu. Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit Han döneminde ‘her köye bir cami ve bir mektep’ amacıyla inşa edilen Rahmanlar Cami, 1940’lı yıllarda yıkılmıştı. Cami yıkılmasına rağmen ayakta kalan minare, kamuoyunda “yalnız minare” olarak biliniyordu. Vakıflar Genel Müdürlüğü İzmir Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan çalışmalar kapsamında, yalnız minare aslında uygun şekilde restore edildi. Rahmanlar Cami kalıntıları ise Koruma Kurulu kararı gereği korunarak minarenin yanındaki alanda yeni bir cami inşa edildi.
“Mart ayında ibadete açıldı”
Konu hakkında bilgi veren Vakıflar Genel Müdürlüğü İzmir Bölge Müdürü Muzaffer Ataseven, “Rahmanlar Cami’nin ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte 2. Abdülhamit Han döneminde ‘her köye bir cami ve bir mektep’ projesi kapsamına yapıldığı düşünülmekte. Bu da 1800’lü yılların sonuna tekabül ediyor. 1940’lı yıllarda o bölgede yerleşim alanı başka bölgeye kaydırılmış ve çeşitli sebeplerle cami yıkılırken minare ayakta kalmıştır. 2015 yılında Koruma Kurulu tarafından orada bir kazı çalışması yapılmasına karar verildi. 2017 yılında da kazı çalışmalarına başlandı. Karar gereği, mevcut cami kalıntılarının ortaya çıkarılması ve korunması amaçlanmıştır. Ayakta olan minarede bir takım statik problemler mevcuttu. Minareye müdahale ettik ve minarenin aslına uygun bir şekilde restorasyonu yapıldı. Ancak bölgede yerleşim yeniden başladığı için orada bir cami ihtiyacı hasıl oldu ve aynı parselde minareden ayrı bir alanda yeni camimiz de inşa edildi. Cami, mart ayında ibadete açıldı. Minarenin yanına bulunan kalıntılar Koruma Kurulu kararı gereği korunacağından dolayı yakınındaki bir alana başka bir camii yapıldı. Yani minare ve caminin ayrı bölümlerde olmasının sebebi budur” dedi.
“Turizme de bir katkıda bulunmuş oluyoruz”
Camide ibadet edenlerin aynı zamanda tarihe de tanıklık edeceğini kaydeden Ataseven, “Burası aslında ören yeri olarak da değerlendirilebilir. Camide ibadet edenler, eski caminin kalıntılarını ve yalnız minareyi görebilecek. Yani aynı zamanda turizme de bir katkıda bulunmuş oluyoruz. Eski caminin üzerine karar gereği yenisi yapılamadığından, bir başka alana cami yapmış olduk. Minare güçlendirildi, aslında uygun bir şekilde restore edildi. Cami kalıntıları da aslına uygun şekilde korunmaya devam ediyor” diye konuştu.