DİŞ HEKİMİ DÜNDAR ÖZBAYLAR KİMDİR?
İkinci nesil hekim olarak ,Eğitimine memleketi Erzurum’da Başlayan Diş Hekimi Dündar Özbaylar, fakültedeki eğitim sürecinden sonra 1993 yılında Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden Mezun Oldu. Daha sonra Muayenehanesini açarak, yaklaşık 30 seneye yakın bu mesleği icra etmektedir. Mesleki bir çok eğitim ve seminerlere katılarak güncel tedavi yaklaşımlar tedavileri takip etmektedir. Bunun yanı sıra 1992 yılında kurmuş olduğu ve başka ortaklıkları olduğu şirketlerle, çeşitli sağlık malzemesi ticareti , yanı sıra teknoloji, elektromekanik otomasyon, plastik enjeksiyon makineleri ayrıca çeşitli danışmanlık faaliyetleri farklı sektörlerde iş adamı kimliği ile ayrıca devam etmektedir.
ÇOCUKLUK VE YETİŞKİN DÖNEMDE AĞIZ VE DİŞ BAKIMININ ÖNEMİ?
Yetişkinlik döneminde sağlıklı dişlere sahip olmak için çocuklukta ilk dişlerin çıkışından itibaren ağız ve diş bakımının düzenli olarak yapılması gerekir. Bebeklik döneminde çıkmaya başlayan ve 2 ile 3 yaş arasında gelişimini tamamlayan süt dişleri, daha sonradan dökülerek yerini yeni çıkacak olan daimi dişlere bırakır. Halk arasında çocukluk dönemindeki süt dişlerinin zaten dökülecek olması nedeniyle fazla bakım gerektirmediği şeklinde yanlış bir kanı vardır. Süt dişlerinin bulunduğu çocukluk döneminde ağız ve diş bakımına yeterli özenin gösterilmemesi, süt dişlerinin çürümesine ve erken dökülmesine neden olarak daimi dişlerin sağlığını da olumsuz etkilemektedir.
Yetişkinlikte, özellikle vücutta yapım faaliyetlerinin oldukça hızlı olduğu adölesan dönemin bittiği 25 yaş civarında kemik yapımının, kemik yıkımı karşısındaki üstünlüğü son bulmaya başlar. Bu nedenle dişlerde zayıflama ve diş kayıplarının önlenmesi için ağız ve diş bakımına çok daha fazla özen gösterilmesi gerekir. Özellikle süt ve süt ürünlerinde bulunan ve diş sağlığında rol oynayan D vitamini, kalsiyum, fosfor gibi bileşenlerin besinlerle yeterli miktarda alınmasına dikkat edilmelidir.
ORAL HİJYEN NEDEN ÖNEMLİDİR?
Bakteri plağı dişe sıkıca tutunan, yapışkan saydam bir tabakadır. Oluşumu sürekli devam eder. Tırnağınızla dişinizin üzerini kazıyarak plağı fark edebilirsiniz. Plağın bir miligramında 1 ile 500 milyon arasında bakteri bulunabilir ve plak bakteriler tarafından üretilir. Dil, dudak ve tükürük yiyecek ve içeceklerle birlikte bakterileri de dişlerin üzerinden alıp mideye gönderir.
Bu yüzden bakteriler dişe tutunabilmek için bakteri yapıştırıcısı olarak bilinen dextran adında yapışkan bir madde salgılarlar. Bu madde suya dirençli olduğu için ağız çalkalandığında plak uzaklaşmaz. Bakterilere güvenli besin kaynağı oluşturabilmek için dextran başka işlevler de görür. Yenilen gıdaların küçük parçalarını bir av gibi yakalar ve bakterilere uygun besini temin eder. Eğer ortamda besin yoksa bakteriler kendi dextranlarının bir kısmını sindirerek sizin bir sonraki öğününüze kadar beklerler.
Sonuç olarak plak, bakteriler, bakterilerin salgıladıkları yapışkan dextran ve gıda artıklarından oluşan bir yapıdır. Bakteriler besinleri sindirdikçe, asit salgılarlar. Yapışkan madde içindeki asitler diş ile temastadır ve bu temasın uzun sürmesi dişten mineral kaybı ile sonuçlanır. Plak temizlenmezse çürük oluşacaktır. Kötü ağız bakımının tek sonucu çürükler değildir. Plak daha çok diş eti hizasında oluşur ve imitasyona, kanayan diş etine veya daha ciddi problemlere yol açabilir.
PLAK KONTROLÜ NASIL YAPILMALI?
Ağız bakterilerini ortadan kaldıramasak da onları kontrol edebiliriz. Plak oluşumu için gerekli zaman olan 24 saat geçmeden bakteriler diş ve diş etlerine zarar verecek asitleri üretmezler. Eğer her gün birkaç dakikanızı diş fırçalamaya diş ipi kullanmaya ayırırsanız ağız sağlığınız için en büyük adımı atarsınız. Ağız kokusunun sebebi ölü bakterilerin atık maddesi olan ve volatile sülfür adı verilen bir gazdır. Nefeste oluşan kötü koku büyük oranda ağız içi kaynaklıdır. Ağız içi bir infeksiyon, ilerlemiş bir diş eti hastalığı ya da sadece ağız içinde birkaç saatten fazla kalmış gıda artıklarına yerleşen bakteriler kokuya sebep olurlar. Kokuya sebep olan diğer sismetik problemler ise: Tonsilit, akciğer iltihabı, sinüzit, şeker hastalığı (aseton kokusu), mide bağırsak hastalıkları, böbrek yetmezliği (balıksı koku), karaciğer ve metabolizma bozukluklarıdır.
Ağız kokusunun öncelikle sebebi teşhis edilmeli ve buna göre tedavisi yapılmalıdır. Ağız içi kaynaklı kokularda yapılması gerekenler ise tüm çürükler tedavi edilir. Diş eti hastalığı tedavi edilir. Cepler ve diş taşları elimine edilir gömük ve yarı gömük 20 yaş dişleri çekilir.
DİŞLERDEKİ ESTETİK VE FELSEFESİ NEDİR?
Güzelliği ve güzelliğin insan zihnindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak alan felsefe kolu olup: mantık, hakikate ermek için akla nasıl kılavuzluk ediyorsa, estetik de güzeli bulmak için duyguya öylece yol gösterir; Estetik doğaya tam bir uyum sağlayabilmektir. Göze batmamaktır.
Dişlerin görünümlerindeki veya yapılarındaki sorunların giderilmesi amacıyla çeşitli diş hekimliği branşlarının tek tek veya birbirleriyle uyumlu bir şekilde kullanılmasıdır. Ancak hepsinin ortak noktası, güzelin insanı olumlu etkileyen bir değer olarak görülmesidir.
HANGİ DURUMLARDA İMPLANT UYGULANABİLİR?
Dişlerinizin sadece çiğnememizi değil konuşmamızı, görünüşümüzü hatta kişisel karizmamızı da etkileyen bir organımız olduğu unutulmamalıdır. Tek diş eksikliği, birden fazla diş eksikliği ve tam dişsizlik durumlarında implant uygulanabilir.
İMPLANT UYGULAMASININ YARARLARI NELERDİR?
İmplant, sağlam, rahat ve güvenilir bir uygulamadır. İmplantlar üzerine yapılan protezler, gerçek dişlerin yerini alırken en doğal yapıyı oluştururlar. Eksik dişlerin tamamlanması sürecinde, sağlıklı dişlere dokunulmamış olur. Tüm protezlere oranla çok daha uzun ömürlüdür. Dolayısıyla diş kaybının etkileri fizyolojik olduğu kadar psikolojik de olacaktır. İmplant, doğal dişin yerine geçen bir özel uygulama olarak, diş kayıplarının yol açacağı her türlü soruna kesin ve en sağlıklı çözümü getirmektedir.
ORTODONTİK TEDAVİ NEDİR?
Diş dizilimi bozuk ve çarpık olanlara, ortodontik tedavi sırasında, dışarıdan görünmeyen diş teli takılıyor. Bu teller dişlerin dile bakan kısmına metal tel veya dişin dudağa bakan kısmına takılan seramik teller olabiliyor. Tek dezavantajı ise konuşurken ve yemek yerken zorluğa neden olması. Ortalama 6 ay–1-2 yıl kadar takmak, düzelme için yeterli oluyor. Son yıllarda şeffaf plaklarla da bu tedavi süreci daha pratik bir şekilde devam etmektedir
Çenelerdeki büyük yapısal uyumsuzluklar ortodonti ile tedavi edilemez ise cerrahi operasyonlara da tedavi edilebilir. Bu operasyon genel anestezi altında; ortodontist, çene cerrahı ve plastik cerrah’ tan oluşan ekiple yapılır. Komplike bir operasyondur.