İsveçli gökbilimci Bengt Westerlund’in 1960’larda keşfettiği Westerlund 2’nin önceki görüntüleri, radyo ve milimetre-altı dalgalarıyla oluşturulmuştu. Bunlar, yıldız kümesinin kaba bir taslağını sağlasa da daha fazla ayrıntı içermiyor.
The Astrophysical Journal adlı hakemli bilim dergisinde yayımlanan yeni çalışmada Stratosfer Kızılötesi Astronomi Gözlemevi’nde (Stratospheric Observatory for Infrared Astronomy – SOFIA) elde edilen gözlemlerden yararlanıldı.
SOFIA, atmosferin büyük kısmından daha yüksekte uçan modifiye edilmiş bir Boeing 747. Bu, 274 santimetre uzunluğundaki teleskobuyla Güneş Sistemi’nin ve evrenin daha geniş halini net biçimde görüntülenmesini sağlıyor.
SOFIA’yla, baloncuğun kabuğundaki karbonun kızılötesi ölçümü de yapıldı.
BALONCUK 1 MİLYON YIL ÖNCE GENİŞLEDİ
Araştırmacılar bu ölçümle, karbonun Dünya’ya yaklaştığını mı yoksa Dünya’dan uzaklaştığını mı belirleyerek, kozmik baloncuğun dış kenarının üç boyutlu bir temsilini meydana getirdi.
Bulgular, Westerlund 2’nin daha önce sanıldığı gibi iki değil tek bir gaz baloncuğuyla çevrili olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, kabukta hâlâ yeni yıldızlar oluştuğunu tespit etti.
Bilim insanları ayrıca baloncuğun geçmişine de ışık tuttu. Baloncuğun yaklaşık 1 milyon yıl önce, genişlediği için bir tarafının açıldığı ve uzaya plazma gönderdiği ifade edildi.
Bilim insanları bu durumun, genişlemeyi ve yıldız oluşumunu yavaşlattığını söyledi. Ancak yaklaşık 200 bin ila 300 bin yıl önce Westerlund 2’de oluşan başka bir yıldızın enerjisiyle, kabuk yeniden şarj olarak eski gücüne tekrar kavuştu.
ABD’deki Maryland Üniversitesi’nde astronomi üzerine çalışan, araştırmanın başyazarı Maitraiyee Tiwari şöyle konuştu, ‘Böylece genişleme ve yıldız oluşum süreci tekrar başladı. Bu, yıldızların uzun bir süre bu kabukta doğmaya devam edeceğini, ancak bu süreç devam ettikçe yeni yıldızların kütlesinin daha az olacağını gösteriyor.’